Aramızda garip, hatta anlaşılmaz bir bağ vardı; bir göz kırpmasıyla diğerimizin ne hissettiğini anlayabiliyorduk. Bir örümceğin kopmuş iki bacağının, birbirlerinden kilometrelerce ayrı olsalar bile ikisinden birinde hayat olduğu sürece hareket edebilmesi gibi bir şeydi bu.