Gönderi

Ayrıca yeni ebeveyn olmuş biri ile çocuksuz biri arasında sohbet pek olanaklı değildir. İkisinde ortak olan bir acıma duygusu onları birbirine yaklaştıracak olsa dahi bu böyledir. Gönüllü çocuksuz, ebeveynin cazibesi olmayan yaşamına üzülerek bakarken “Zavallıcık, çığlıklar ve bebek bezleri arasında kendisine ayıracak bir saniyesi yok”, ebeveyn ise diğerinin “yalnızlığına” dertlenir “Zavallıcık, bu yaşta çoluğu çocuğu olmaması ne büyük üzüntü.” Tam bir yanlış anlama vardır, her iki taraf da hayatın güzel yanlarını ıskaladığını düşünür. Bir yanda, aniden dışarı çıkmalar, romantik hafta sonları, şekerlemeler ve arkadaşlarla gezmeler; diğer yanda Oscar’ın suçiçeği, Leo’nun keman dersleri, gelmeyen bakıcı, grevdeki kreş, Max’in ödevleri. Maç gerçekten dengeli mi? Karar okurun.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.