Bilmem beni hatırlıyor musunuz?Ben sizi asla unutmadım.Zira köylerinizin harabeleri içinden geçerken,kadın, erkek, genç, ihtiyar, çoluk çocuk hayran , ürkek ve mahcup çehrelerle, yumuşak yastıklarına yaslandığımız otomobilin etrafını aldığınız zaman hayatımın en derin,en büyük, en tahammülsüz hicabını duymuştum. Hicap ise , kıskançlık ve haset gibi unutulmaz , silinmez bir duygudur.Geçtiği yerde ateşten izler bırakır...