Gönderi

Pekala yardım edebileceği başkaları büyük dertlerle savaşmak zorunda iken, rahatı yerinde olan biri şöyle düşünebilir: “Bana ne! Göklerin istediği ya da kendisinin becerebileceği kadar mutlu olsun herkes; ben kimseden hiçbir şey almayacağım, hatta hiç kimseye imrenmeyeceğim; ancak kimsenin esenliğine bir şey katmayı veya güç durumda iken yardımına koşmayı da arzu etmiyorum!” Şimdi muhakkak ki, böyle bir düşünme tarzı genel bir doğa yasası olsaydı, insan soyu pekala varlığını sürdürebilirdi; hem kuşkusuz, herkesin duygudaşlıktan ve iyi niyetten laf ettiği, hatta arada sırada bunları eyleme geçirdiği, buna karşılık fırsat buldukça insanları aldattığı, hakkını yediği ya da başka şekilde zarar verdiği durumdan daha iyi bir durumda sürdürebilirdi. Ama o maksime göre genel bir doğa yasasının olması pekala olanaklı olduğu halde, böyle bir ilkenin doğa yasası olarak her yerde geçerli olmasını istemek, yine de olanaksızdır. Buna karar vermiş bir isteme, kendi kendisiyle çelişirdi; çünkü birçok durum ortaya çıkabilir ki, kendisi başkalarının sevgisine ve duygudaşlığına gereksinim duyar ve kendi istemesiyle ortaya çıkmış bir doğa yasası yüzünden, dilediği kadar yardım umudundan kendini yoksun bırakmış olur.
Türkiye Felsefe Kurumu
··
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.