Kitap sayfa sayısı yüzünden gözümü korkutuyordu ama yapılan yorumlar o kadar güzel ve akıcı olduğu yönündeydi ki merak ederek aldım. İyi ki almışım iyi ki okumuşum. Özellikle 2. yarsından sonrası su gibi akıp gitti.
Kitap 60'lar, 80'ler ve 90'lar Türkiye'sini bize aslında var olmayan İstanbul'da bir ada üzerinden gösteriyor. Körburun adası.
Kitaptaki karakterleri çok sevdim. Her birinin hikayesi ayrı bir hikaye. Bazen kızdım, bazen hak verdim.
Ailelerimizin hayatımızı, kimliklerimizi nasıl etkilediği hiç benzemek istemesek de sonunda nasıl aynı kaderi yaşadığımızı onlardan kaçmaya çalışsak da kendimizden kaçamadığımızı anlatıyor.
Yazar karakterler üzerine çok düşünmüş. Zaten kitabı yazması 3 senesini almış. Kitap bittiğinde daha da devam edebilirdi diye düşündüm. Çünkü o kadar çok karakter ve hikaye var ki. Daha birkaç kitap çıkar.