Gönderi

1995 yılında hazırlanan ‘‘Yeni Aşı Üretim Tesisleri Master Planı'', 40 milyon dolarlık yatırım gerektirdiği için rafa kaldırıldı. Türkiye'nin söz konusu dönemde yıllık aşı ithalatı 13 milyon dolar tutarındaydı ve 1998 yılında Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün aşı üretim faaliyetleri durduruldu. Yıllarca atıl kalan kurum, 2 Kasım 2011 tarihinde kapatıldı. 1981 yılında hekimliğe başlayan ve 90'ların başına kadar yerli aşıları kullandıklarını söyleyen Profesör Feride Aksu Tanık, Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün bilinçli olarak yıpratıldığını savunuyor. Tanık, ‘‘Kendi kaderine terk edilen kurum doğal olarak çağın gerisinde kaldı. Bu siyasi iradenin verdiği politik bir karardı,” diyor ve ekliyor: “Aslında kamusal sağlık alanının itibarsızlaştırılması 80'lerdeki piyasacı politikalarla başladı. Dönem Hıfzıssıhha yetkilisinin bana aktardığına göre, 90'ların ortalarında Ankara'da Esenboğa yolunda aşı üretim tesisi kurulma çalışmaları vardı. Hatta aselüler boğmaca aşısını üretebilecek bir biliminsanı da hazırdı. Ama ithalat kararı verildi. Kamu eliyle kamu çökertildi.'' 1995'te 13 milyon dolar tutarında aşı satın alındığı için 40 milyon dolarlık yatırımı gereksiz bularak aşı üretiminden vazgeçen ve net ithalatçı ülke konumuna geçen Türkiye'nin 2018 yılı itibarıyla aşı ithalatının 200 milyon dolara ulaşması da, söz konusu dönemde verilen ve sonrasında da arkasında durulan kararın ne kadar isabetli (!) olduğunu gösteriyor.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.