Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

125 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Aziz Nesin
Bir zamanlar doğu tarafında çok büyük bir kaya olduğu için güneşin çok geç doğduğu bir köy varmış. Sabah aç uyanan çocuklara anneleri, daha güneş doğmadı diye ekmek vermiyormuş. Ayrıca köy, ışık almayan karanlık bir köymüş. Meraklı ve üzgün çocuklar bir gün kayanın diğer tarafına geçmiş ve buranın daha aydınlık,yeşil ve güzel olduğunu görmüşler. Hemen bunu büyüklerine anlatıp kayanın diğer tarafına geçmeyi önermişler. Büyükler gülüp geçmiş, geçemeyiz, köyümüz baştan buraya kurulmuş, demişler. Bu durumdan dertli çocuklara bir gün hırpani bir derviş denk gelmiş. Çocuklardan kayanın öyküsünü dinleyen derviş: "Siz beni kırk gün türlü güzel yiyeceklerle besleyin, ben o zaman güçlenir, bu kayayı sırtımla taşıyarak buradan alırım" demiş. Çocuklar: "Belli ki sen aç ve kurnaz bir adamsın, bizi kandırmaya çalışıyorsun, git işine" demişler. Derviş bu kez büyüklere gidip aynı teklifi sunmuş. Büyükler: "Demek ki yıllardır beklediğimiz Hızır sensin, biz seni besleyelim, sen de bu kayadan bizi kurtar " demişler... Biz çocukken epey akıllıymışız. Ne olmuş da basiretimiz bağlanmış, miskinleşmişiz büyüdükçe acaba:)) Sevgili Aziz Nesin, yukarıda özetini verdiğim bu öykü ile bizi uyarıyor, göremediklerimiz, görmek istemediklerimiz için. Çocukları da uyarıyor "büyükler" in nasıl hatalar yapabileceğini göstermek için. AZİZ NESİN, öğrenile öğrenile bitmeyen, tükenmeyen adam. İnsanların gözünü açmak, yanlış gideni göstermek için haykırdığın fikirlerinle insanlara yaranamadığın gibi edebiyatın her alanında şahane eserler vermene rağmen edebiyatçılara da yaranamamışsın. Korkuluyor muydu senden, eziliyor muydu insanlar kişiliğinden de ötelemeye, yok sayılmaya çalışmışlar seni hep. Edebiyat tarihlerinde, eleştirilerde adın ya hiç geçmemiş ya hızlıca geçiştirilmiş. Bizler, bizden önceki nesiller neden bu güzel öykülerinle büyümedik? Neden, çocuğuma okuyacak doğru düzgün yerli kitap bulamıyorum? diye yakındı insanlar. Belki de yukarıdaki öykü ile insanların büyükçe nasıl nankör olacağını, en yakınını düşman bilip fesatlıktan dinlemeyeceğini, bunun yerine olmadık kişilerin arkasından gideceğini öğretmeye çalıştın. Bu öykü bana biraz da ne kadar okursak okuyalım, ne kadar akıllı olursak olalım akrabalarımızın, arkadaşlarımızın bizi dinlemek istemediğini, doğruyu bizden öğrenmek istemediklerini hatırlattı. Hani bir şeyin doğrusunu anlatmaya kalkarsınız da " Yok ben falanca hocaya danıştım, yok filanca ablam şöyle dedi," diye sürüp giden diyaloglar var ya... Tanıdık geldi değil mi? Bu öykünün sonunda da büyükler çocukların dediğine geliyor ama ille o kazık yenilecek! İnsan çocukken okuyup dinlediği şeyler kendine tesir ederse kolay kolay unutmaz. Bu kitap benim 10-11 yaşlarında bir arkadaşımın evinde rastladığım ve özellikle Anıtı Dikilen Sinek öyküsünü hiç unutmadığım bir eserdi. Adını tam koyamasam da farklı bir şey okuduğumun farkındaydım, kitabın bize olduğundan daha başka bir şey söylemek istediğini seziyordum. Aynı dönem
Gizli Bahçe
Gizli Bahçe
'yi ve
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı Çocukları
'nı da okumuştum. Bu üç kitap bana yıllardır hiç sekteye uğramayan kitap okuma alışkanlığını kazandırmıştır. Anıtı dikilen o unutulmaz sineğin izini sürerken de yeni bir sürü şey öğrendim. Çocuklarım uygun yaşa gelince onlarla üçüncü kez okuduğumda neler öğreneceğim kimbilir. Çocukken Aziz Nesin kim bilmiyordum birkaç yıl sonra Madımak'ta katledilenlerin resimlerini gördüğümde, Zübük ne demek? diye öğretmenime sorduğumda da bilmiyordum. Üniversiteye başladığımdan beri epey kitabını okudum ama halen tam bilmiyorum sanırım. Keşfede keşfede bitmiyor onu dünyası. Herkes önyargısını kırıp bu hiç olmazsa bir kez Aziz Nesin okumalı. Özellikle çocuklara, gençlere önermeliyiz. Okumuş yazmış insanlar bile onu ateist diye okumuyor. Kendi kulağımla duydum, kitabını önerince ateistmiş diye okumayan oldu. Ateistlik ya da diğer dünya görüşleri bulaşmıyor değil mi? Hele kitaplarla... Bu kadar dar görüşlü olmamalıyız. Aziz Nesin'i anlamaya çalışmak hepimizin borcu bana göre. Bu kitapta 18 tane çocuk öyküsü yer alıyor. Adı çocuk öyküleri ise de her yaşa hitap eden öyküler bunlar. Genelde hayvanlar sembol olarak seçilmiş bir mesajı vermek için. Aziz Nesin mizahının yer aldığı bir yazın eğlendirici ve düşündürücü olmaz mı hiç? Bazen çocuklara bir doğruyu direk anlatmaya kalkıştığımızda tam etkili olmuyor. Bunun yerine masal ile öykü ile öğretmek daha tesirli olabiliyor. Bunu kendim de deneyimledim. Sevgili Aziz Nesin'in çocuk sevgisi, çocuklar için yaptıkları, yazdıkları ile apaçık ortada . Bu öykülerde de Sevgili çocuklar, diye direk onlara hitap ederek cesareti, sabrı, azmi, akılcılığı öğüt ediyor satır aralarında. Aziz Nesin'den sadece içerik için değil Türkçe kullanımı için de öğreneceğimiz çok şey var. Tertemiz bir dili var. Özellikle dikkat ettim Türkçe olmayan kelimeyi çok az kullanıyor. Bunu yaparken de sırf Türkçe olsun diye anlamını bilmediğimiz, kulağa yabancı kelimeleri tercih etmiyor. Genelde de kendisinin tarzı az kelime ile "çok geniş anlam" yaratma. Gelelim beni 20 yıl sonra etkinlik #99828260 vesilesi ile tekrar peşine takan sineğimize: Karanlıktan hoşlanmadığı için ışığa çıkmak uğruna ölen bu sineğe , sabredemedi bir hiç uğruna öldü diyor kimi sinekler, biraz sabretseydi sabah olacaktı, diyorlar. Sinek kahraman mı, enayi mi? Cevabı her insanın kendisinde gizli. Yalnız diğer sineklerin ışık uğruna kendini öldüren sineğin arkasından söylediği şu sözler içimi sızlattı. Fazlasıyla tanıdık: -O sineklerin öncüsüdür, hepimiz için çıkış yolu arıyordu. -Ne büyük bir umut simgesiydi, hepimize umut aşılıyordu. -Ne büyük bir özveri! Bizler için canını verdi. -Biz sineklerinin tarihine altın harflerle geçeceksin. -Seni hiç unutmayacağız.
Anıtı Dikilen Sinek
Anıtı Dikilen SinekAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2005551 okunma
··1 alıntı·
950 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Semih Doğan okurunun profil resmi
İncelemenin başındaki öykü aslında anlayana çok şey anlatıyor. Sadece çocuklar için değil, "acemi" , "çaylak" vb. görülen insanlar için de geçerli. Her görüş değerlidir. Ama biz insanlar nedense hep aynı kişilerin sözlerine inanıyoruz. Yeni veya genç birinin önerisini önemsemiyoruz. Bu açıdan önemli buldum. Elinize sağlık :)
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim:) Bunu ben de hep düşünüyorum, bu kitapta denk gelince öykünün bir kısmını paylaşmadan edemedim. Yeniliklere yanaşmayan, güvenli sandığı alanlarda yaşamaya çalışıyor insanımız. Ama umuyorum ki çocuklar bu kalıbı kıracak.
Bu yorum görüntülenemiyor
Neşe okurunun profil resmi
Şu güzelim incelemeyi yazan ellerin dert görmesin. Karanlıktan hoşlanmadığın için, doğruyu görüp, emek verip paylaştığın için sağ olasın. Yazdıklarını her okuyuşumda yüreğimdeki yerin genişliyor. Aziz Nesin için söylenecekleri tastamam söylemişsin zaten. Ancak şimdiye kadar vurgu yapmadığım bir noktayı işaret etmişsin ki bunun için ayrıca tebrik ederim: “Aziz Nesin'den sadece içerik için değil Türkçe kullanımı için de öğreneceğimiz çok şey var.” Ne kadar doğru tespitler... Hakikaten dilimizi nasıl da duru ve özünü bozmadan kullanıyor. Bunun da altını çizdiğin çok iyi olmuş. Başımıza ne geldiyse dar görüşlülükten gelmiyor mu? Diplomalı cahil sanki daha beter. Çünkü ona emek verilmiş. Karşılığında insan biraz ufkunun açılmış olmasını bekliyor. Ateisttir diye şu güzel kitapları okumamakla neler kaybediyor insanımız... Kimseye “benim gibi düşünün”, “dinden uzaklaşın” dediği yok ki. Toplumu ilgilendiren şu şu meseleler var, sen de bu dünyada yaşıyorsun, bir bak diyor. Üstelik de çocuktan yetişkine herkesin anlayacağı bir dille anlatıyor. Ne diyeyim, durum ortada. 😞 Yine de okuyup anlatmaya devam edeceğiz. Bir kişiye dahi ulaşsak ne mutlu. Bir sıfırdan iyidir. Sağ ol canım. Var ol. Ne çok beğendim bilsen... ♥️🌿🌼🌿♥️
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, beğendiğine sevindim. Senin fikirlerin ve duyguların benim için önemli. Bir çırpıda içimdeki her şeyi dökmek istedim:)) O insanlar, hikayedeki gibi bir dervişi mi bekliyor bilmiyorum ama dediğin gibi okuyup yazmış kimselerin bu kadar katı olması beni üzüyor. Okuya paylaşa hiç olmazsa gençlere ulaşabiliriz diye düşünüyorum ben de. Ne iyi oldu etkinlik içinde hem andık hem de birbirimizle paylaştık hislerimizi. Nice güzel paylaşımlara... 🌻🌻
Necip G. okurunun profil resmi
Geçen hafta bu incelemeyi okur okumaz hem kendim hem de kızım için listeme almıştım. Sipariş dün elime ulaştı. Henüz okumaya başlamadık ama mükemmel bir baskısı var. İçindeki görseller vs harika... Hikayelerin de aynı güzellikte olduğuna eminim. Kızımı https://1000kitap.com/Nordavind ‘nın tabiriyle ‘BABA’ ile tanıştırmak için harika bir kitap:) Bu vesileyle incelemeniz için çok teşekkür ederim. Emeklerinize sağlık...
1 önceki yanıtı göster
Gönül. okurunun profil resmi
Necip G.
Necip G.
ne güzel bir tecrübe sizi bekliyor, imrendim şuan:) Ben de kızımın büyümesini bekliyorum aynı tecrübe için. Nesin Yayınları baskısını görmedim henüz, onu ben de alacağım ileride demek ki:) Kızınıza da size de keyifli, gülümsemeli saatler dilerim.
3 sonraki yanıtı göster
Kaan okurunun profil resmi
İnsanlar kendi inandığı dinin kitabını okumaya hatta ona dokunmaya korkuyorlar, mazallah kafamız karışır diye. Bu nedenle böyle insanların ateist diye bir yazarı okumamalarini da garipseyemiyorum malesef. Ben de yakın zamanda okumuştum, güzel bir eser ve incelemeniz de güzeldi. Elinize sağlık. :)
Gönül. okurunun profil resmi
Benim bahsettiğim aslında üniversite, okumuş, öğretmen olmuş, bilgiye erişimi kolay olan kişiler. Belki de garipsemem tuhaf ama şaşmamak elde değil. Demek fikrimiz bir kitap okursak değişir korkusuyla yaşanıyor. Böyle samimiyetsiz ve korkulu bir yaşamı reva görüyorlar kendilerine ne diyelim. Teşekkür ederim yorumunuz için:)
Emel Keleş okurunun profil resmi
Şimdi anladım neden bu kitabı önerdiğini Gönül. Çok teşekkür ederim tavsiye için. Ve ne güzel anlatmışsın.
Gönül. okurunun profil resmi
Seve seve okuyun🍀🍀
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.