Churchill’in azınlıklara dair sözlerine içerleyen Doktor Mürsel gözlüklerini düzeltti, sesi de değişti.
- Muhterem Efendim; yüzyıllardan beri beraber yaşadığımız bu insanları incitmemek için milletçe azami dikkat gösterdik. Şimdi bunların yaptıkları nedir?
Ziya Gökalp’in durgun yüzünde belli belirsiz bir ışık dolaşıp, silindi. - Mürsel Beyciğim, herkes seciyesinin icabını yapar.
Müderris Rasih Efendi de kuşkusunu dile getirdi.
- Ne dersiniz Ziya Bey, dayanabilecek miyiz? Halkın hissi pek yanılmaz; Anadolu’ya göç başladı. Devlet arşivlerinin, bankalardaki altınların Eskişehir’e nakledildikleri de halk arasında fısıltı halinde dolaşıyor.
Üzüntüsü ve karamsarlığı sesinden anlaşılmasına rağmen Ziya Gökalp kendini iyimser yorumlar yapmaya zorladı.
- Bunlar doğru olabilir. Devletin tedbir alması, savunmamızın gevşeyeceği manasına gelmez.