Gönderi

Acabiyülgarayip Bir Âdem: Hoca Hayret
İnsanlar vardır; yaşarken ne kadar heybetli, azametli, hürmetli, renkli ve cazibedâr bir hayata maliktirler. Mevkileri, meziyetleri, etkileri, sohbetleri hatta sataşmaları bile imrenilesidir. Yapıp ettikleri; muhiplerince gıptayla, sevmeyenleri tarafından da hasetle anlatılır. Eyvah ki eyvah, yazıya emanet edilmiş pek az eserleri bulunduğundan, bunlar da gözlerden nihan olduğundan, bu nevi adamlar ölünce yıldızları da söner. Işıkları kararır, Gölgesi yeryüzüne düşmediği için, varlığı da kimsenin aklına düşmez olur artık. Arayanı, hatırlayanı kalmaz. Bir hatıracığın içinde yahut eski bir gazete, dergi derleminde ya da köhne bir ansiklopedinin sayfasında karşılaşırsınız. Kimileri daha şanslıdır, bir iki kadirbilirin kalemine konu olmuştur. Huzurunuza çıkaracağım Hoca Hayret Efendi (1848-1913), ömrünün parlak devrinde öbek öbek tanıyanları olan şöhretli bir simadır. Sözünün ve kaleminin tesirli olduğu, içinde bulunduğu meclislere sözün ışıltısını düşürdüğü zamanlarda Babıâli'de yani matbuat âleminde ve edebiyat dünyasında hemen herkes onu tanır, biraz da çekinirmiş. Şimdi ise aynı camiada ve akademinin ilgili sahalarında onu bilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçer mi, bilemiyorum.
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.