1931 yılı başlarında bir akşam, Türk
Ocakları Genel Başkanı Hamdullah Suphi Bey
(Tanrıöver), Çankaya’ya çağrıldı. Mustafa
Kemal Paşa, görüşme konusunun Türk Ocağı
olduğunu söyledi ve ilk sözü Türk Ocaklı Vâsıf
(Çınar) Bey’e verdi. Vâsıf Bey, yapılan ve
yapılmakta olan devrimlerden sonra, artık Türk
Ocakları’nda yapacak iş kalmadığını, Türk
Ocağı’nın tarihsel görevini tamamladığını anlattı.
Türk Ocaklı Dr. Reşit Galip Bey de aynı görüşe
katıldığını bildirdi. Bu görüşü belirten bir
tutanak düzenlendi. Orada bulunan Celâl Bey
(Bayar) ile birlikte hepsi tutanağı imzaladı.
Hamdullah Suphi Bey her ne kadar, bu gibi
kuruluşların görevlerinin hiçbir zaman
bitmeyeceğini anlatmaya çalıştı ise de, Türk
Ocakları’nın kapatılmaları hakkında peşin ve
kesin bir kararın mevcut olduğunu anladı ve
sonunda o da tutanağa imzasını koydu.