Ne zaman ki mekanik yeniden üretim çağı nesnelerin giderek daha da hızlı bir şekilde eskimesine neden oldu, işte o zaman birçok Avrupalı, enerjisini daha önce benzerine rastlanmamış bir anıt tutkusuna vakfetmeye, benzersiz ölçeklerde halka açık müzeler kurmaya başladı. Avrupa ülkeleri birbiri ardına, eskiden kalma anıtların korunmaya alınacağını temin eden yeni yasalar düzenlerken, modernitenin yaratıcı yıkımına av olmuş ne varsa, kurtarılıp toplanıyor, müzelerde muhafaza ediliyordu.