Albert Camus un Cezayir’in Oran kentinde yaşanılan ve adeta kader olarak kabul edilen veba salgınını anlattığı kitaptır Veba. Yavaş yavaş toplumu toplumun endişeye sevk eden ve onların yaşama ümidini kaybetmelerine sebep olan ölümcül bir mikrobun ticari ve sosyal hayatı nasıl yerle bir ettiğinin anlatıldığı bir kitaptır. Veba kendisi bir doktor olan Bernard Rieux adlı bir kişinin şahsında verilen büyük bir yaşam mücadelesinin de adıdır aynı zamanda. Yazar başlarda birkaç farenin sendeleye sendeleye ölmesi ve daha sonra yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan veba salgınını anlatırken adeta bir şiir yazıyor, kitabı okurken metin okur gibi değil de şiir okur gibi hissediyorsunuz ve yazar o umutsuzluğun en yaygın davranış biçimi haline geldiği veba salgını günlerini o kadar soğukkanlı bir şekilde anlatıyor ki doktor Rieux un şahsında insanları ayakta tutabilmek için çok büyük bir fedakarlık örneği ve savaşı sergileyen farklı karakterdeki insanları aynı potada eritmeyi başarıyor. Şurası Şu çok ilginç ki yazar, veba salgınının sona ermesini doktorların veya devletin çabasında değil de aslında varlığını kabul etmedikleri Tanrı’nın gönderdiği bir lütüf olarak kabul etme eğilimine giriyor. Vebayı okuduğunuzda günümüzde koronavirüsün etkilerinin 100 yıl önce de neredeyse birebir aynı toplumsal ticari ve buna benzer etkilerinin toplumu kuşattığını ve yüzyıl önce de aynı şeylerin cereyan ettiğini o yıllarda yaşamış fakat bunu şiir gibi yazan bir üslup ustasının kaleminden anlıyorsunuz.

VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,3bin okunma

·

4 görüntüleme

Okur Gezer

@oflikitapsever ·

3yıl

Aferin çok güzel anlatmışsınız:)

1 sonraki yanıtı göster

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Okur Gezer