Gönderi

"Düşünüyorum, öyleyse varım".
Descartes, maceralarının ilk yıllarında, 10 Kasım 1619,da şömineyle aydınlanan bir odada, yarı uyur, yarı uyanık iki sonuca vardı. Birincisi, eğer gerçek bir bilgi edinecekse, bunu kendi başına yapması gerekiyordu. Aristoteles ve diğer otoritelerin öğretileri yapmayacaktı bunu. En baştan başlaması gerekiyordu. İkincisi, her şeye en baştan başlamanın tek yolu her şeyden kuşku duymaktır. ... Her şeyden kuşkulanmak, hiçbir şeyi verili kabul etmemek, ondan sonra da parça parça koklayıp ancak emin olabileceğiniz şeyleri kabul ederek ilerlemek anlamına geliyordu. Peki, hangi şeyden emin olabilirdi? Öncelikle sadece tek bir şeyden: Bu bilimsel ve felsefi projeyi o planlıyordu. Belli bir bilgiye nasıl ulaşılabileceğini o düşünüyordu, ama daha basiti, düşüyordu! "Cagito, ergo sum!" diye yazdı Latince: "Düşünüyorum, öyleyse varım."
Sayfa 87 - Aylak KitapKitabı okudu
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.