SPOİLER VAR Kitabın üzerimdeki tesiri geçmeden hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.İnsanın kendine yetmeden “içindeki şeytanı” öldürmeden başkasına yetemeyeceği çok güzel anlatılmış.Birini ne kadar seversek sevelim kendimizi sevmeden sevdiğimiz insana da kendimize de yararımız dokunamaz. Ömer her zaman benim için yeri ayrı olan bir karakter olacak.Çünkü kendime çok benzettiğim yönleri olan ve hem çok akıllı hem de çok aptal bir karakter.Özellikle ilk başlarda kendimi onunla çok bağdaştırdım.Hayatın anlamını aradığı ya da pek çok şeyi anlamsız bulduğu anlarla benim kitabı okuduğum andaki düşüncelerim birbirine çok oturdu.Macide’ye aşkını anlattığı sayfaları okurken büyülendim.Ancak sonradan ona o kadar kızdım ki hiçbir kitapta bir karaktere bu kadar kızdığımı hatırlamıyorum.Ta ki sondaki tavrına kadar... İçindeki şeytanın kim olduğunu fark ettiğinde ona yumuşadım.Ben de onunla beraber fark ettim ki ona kızarken bile onda kendimi görüyodum.Aslında kendime kızıyodum.Onunla beraber yalnızlığımın bana en iyi gelen şey olduğunu şu an buna ne kadar ihtiyacım olduğunu fark ettim. Zaman zaman Macide ve Bedri’de de kendimi bulduğum yerler oldu.Macide’nin uzun süre Ömer’in salaklıklarına ses çıkarmayışı ve sondaki mektubu hayatımın bir dönemine çok tanıdıktı.Sanırım çoğu kişinin böyle acemilik ilişkileri olmuştur.Bedri’nin kendime benzettiğim yönü ise ilgi budalası insanların farkında olması ve onlardan kendini uzak tutma çabası. Neticede bu kitapla bir kez daha insan olmanın ne kadar aciz bir şey olduğunu fark ettim.Tamamen iyi ya da kötü insan diye bir şey yok.Hepimizin zaman zaman “içimizdeki şeytana” uyduğu günler var. Nihat, İsmet Şerif, Profesör Hikmet gibi insanlar şeytana daha çok kulak verenlerden. Bütün mesele bu aslında; şeytanı ne kadar dinlediğimiz,onun da benliğimizden bir parçamız olduğunu ne kadar kabul edebildiğimiz ve değişmek için ne kadar çaba gösterdiğimiz... Şeytana hiç kulak vermemek mümkün olmasa da az kulak veren insanlardak olmak dileğiyle... “Fakat beklemek lazım...Uzun zaman!” Not:Eğer biri okuyosa bu incelememi “yahu bize ne senin hayatına karakterlerin nasıl dokunduğundan?” diye içinden geçirdiyse ona hak veriyorum ama daha çok bu kitabın bana hissettirdiği duyguları yazmak istedim ki sonra dönüp baktığımda tekrar hissedebileyim :)

İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,6bin okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eda