Kendine özgü çileci eğilimleriyle derin dalınçlar da bulunuyordu ve artık düşünceleri acı ile yükselişin bir alaşımı durumuna gelmişti: "Karanlık bir yerden çıktık yola; başka bir karanlık yere gidiyoruz ve aradaki yarı-aydınlık aralıkta birisi ötekinin biçiminin içten, arı ve iyi olduğunu ayırdediyor ve de avuntu buluyor."