Gönderi

Kaddasallahu Sirru Âliye
*** Abdülhâlik Gücdüvâni Hazretlerine, müslüman kıyafetinde olan bir genç gelerek, bir müddet sohbet dinledikten sonra söz isteyerek: -"Efendim! Rasûlullah; "Mü'minin ferasetinden korkunuz. Çünkü o, Allah'ın nuru ile bakar" buyuruyor, bu hadîs-i şerifin sırrı nedir?" diye sordu. Abdülhâlik Gücdüvâni Hazretleri gence heybetle nazar ettikten sonra, "Öyleyse belindeki zünnân kes de îmâna gel!" dedi. Zünnar, gayri müslimlerin bellerine bağladıkları, rüku ve secde etmeyi engelleyen bir bel bağıdır. Hocanın bu sözleri oradakiler üzerinde şok etkisi yaptı. Genç inkâr etmeye çalışınca, hırkasını çıkardılar ve belinde zünnârının bağlı olduğunu gördüler. Genç mahcubiyetini ve özûrünü beyân ederek şehâdet getirip Müslüman oldu. Böylece evliyanın Allah'ın nuruyla nasıl baktığının cevabını da öğrendi.
·
8 görüntüleme
Dağıstanî okurunun profil resmi
Büyük mürşid bundan sonra etrafındakilere dönerek: -"Ey dostlar! Gelin biz de Allah'a verdiğimiz ahde/söze uyalım, kalbimize bağlı zünnârımızı keselim, îmân edelim Şöyle ki, bu genç maddî zünnân kesti, biz de kalbe âid bizi Allah muhabbetinden alıkoyan zünnârı keselim. O da kibir ve gururdur. Bu genç, af dileyenlerden oldu, biz de affa kavuşalım," buyurdu. Talebeleri bir anda Hz. Hâce'nin gönül yaralarına sunulan şifâ şerbetini içtiler, tevbelerini yenilediler. Böylece kalblerinin Ailahu Teâlâ'dan başka bir şeye bağlılıkları kalmadı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.