Gönderi

Bu hayatla ilişkimiz bir defalığına. Bir kez geldik, ne ki geldik bir kere. Gidişimiz de bir defalığına olacak. Bu eceli değiştirme, erteleme hakkımız yok! İstisnası da yok! Şikayet de yok! Çünkü her nefis ölümü tadacak ve tabiatıyla, Ona, el-Hayy'ul- Kayyum olan Rabb'ul-Âlemin'e dönecektir. Bu yazgı değişmez, değiştirilemez! Efendimiz (s.a) refik-i âlâya kavuştuğunda, Hz. Ömer'in, "Kim Muhammed öldü derse, onu öldürürüm" diye feryad ettiği rivayet olunur. O karmaşada Hz. Ebubekir'in cevabı pek hakîmânedir: "Kim Muhammed'e kulluk ediyorsa bilsin ki o ölmüştür. Ve fakat kim Allah'a kulluk ediyorsa bilsin ki el-Hayy olan sadece O'dur!" İnsanı diğer canlılardan ayıran bir diğer özelliği de öleceğini bilmesidir. Bu bilgiyi köklü bir dünya tasavvuru haline getiren İslâm Medeniyeti, ölümü hak bilen insanların medeniyeti idi; ölümü ve ölülerini hatırdan çıkarmayan insanların; bu dünyadaki hayatın (dünyanın) kısa olduğunu, geçici olduğunu, en nihayet sona ereceğini bilen insanların; el-Hayy'ul-Kayyum'a kavuşmaktan korkmayan, korkmak ne kelime, bilakis sükûnetle, kalb-i selimle O'nun huzûruna çıkmayı arzulayan, özleyen insanların.
Sayfa 110 - Kapı Yayınları / bir kafes bir kuş aramaya çıktı / bir kez geldi, bir kez gittiKitabı okudu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.