Gönderi

632 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Pandemi sebebiyle eve kapandığımız şu günlerde beni felç etmişçesine hareketsiz bırakan ataletin etkisiyle ibret almayı umarak yeniden okudum Oblomov’u. Beyhude bir uğraş oldu, kendi sıkıntım yetmezmiş gibi bir de kitabın yaşattığı keder ile mücadele etmem gerekecekti. Ama pişman değilim, vaktim olursa bir daha okurum. Ve bir daha… Aslında sitede yapılan yorumlardan, yazılan incelemelerden farklı bir şey ekleyebileceğimi düşünmüyorum. Benim için yeri ayrı olan bu kitap için bir şeyler yazmak istedim sadece. Peki Oblomovluk nedir? Oblomovluk, Gonçarov’un Rus Edebiyatındaki “gereksiz insan” tiplemesine getirdiği yeni bir soluktur. Öyleyse gereksiz insan nedir, kimdir? Gereksiz insan, sahip olduğu yetenekleri gerçek hayata uyarlama yolunda başarısızlığa uğrayan, aklını kemiren düşünceleri gerçekleştiremeyen, bunun sonucunda da derin bir ruhsal çöküntünün içerisine düşen, bulunduğu ortama yabancılaşan ve toplumda kendisine herhangi bir yer edinemeyen insandır. Gereksiz insan tiplemelerini yansıtan karakterlerin genç olmaları, amaçsız bir yaşam sürmeleri, eylemsizlikleri, sorumluluktan kaçışları, kayıtsızlıkları, kaygısızlıkları, pişmanlıkları, tatminsizlikleri, içe kapanık oluşları, hem ruhları hem de bedenleri için işkence haline dönüşen tembellikleri ve benliklerini bürüyen can sıkıntıları ortak özellikleri arasında yer almaktadır. Puşkin’in Onegin’i, Lermontov’un Peçorin’i, Turgenyev’in Rudin’i ve Gonçarov’un Oblomov’u gereksiz insanı yansıtır. Çocukluğu göz hapsinde geçer Oblomov’un. Ailesi ve hizmetçiler daima peşinden koşar, çoraplarını ve ayakkabılarını onlar giydirir, merdivenlerden tek başına inmesine izin vermezlerdi. Sıradan bir çocuk gibi koşup hoplamasına engel olurlardı. Böyle koruyucu bir ortamda büyüyen Oblomov için yetişkinliğinde de kendi işini görmemek, kendini zora sokmamak pek tabii olacaktır. Bir işi halletmesi gerekirse nereden başlayacağını, nasıl yapacağını bilemezdi. Ne yapacağını bilemediğinden hayal alemine dalar, orada en ufak detayına kadar plan yapar, planını uygulayacağı zaman uyuyakalıverirdi. Alıştığı gibi başkalarına buyurur, hiç başlamadığı işlerini onlar sonlandırırdı. Aslında istekleri yüzünden başkalarının kölesiydi. Bununla birlikte budala bir insan değildi, dünyanın en iyi kalpli insanıydı. Kimseyi aldatmaya çalışmazdı, istese de miskinliği buna izin vermezdi zaten. Yakın dostu, çocukluk arkadaşı, karakter olarak onun tam zıttı olan çalışkanlık abidesi Ştolts’un çabalarıyla değişmeye çalıştı. Miskinliğin bütün hücrelerine işlediği vücudunda bu değişim ne kadar kalıcı olabilirse o da o kadar değişebildi. Özet olarak Dobrolyubov’un tabiriyle o tıpkı fanusun içinde yetişen bir çiçek gibi yavaş ve solgun bir şekilde büyüdü. Gücünün tezahürlerini ararken içine kapandı ve solup gitti. —Zekâca kimseden aşağı değildi, dedi. Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı. Ama hiçbir şey yapmadı. —Niçin? Ne yüzden? —Ne yüzden mi?.. Oblomovluk! (s.619)
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,7bin okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.