Gönderi

136 syf.
3/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitle Psikolojisi
Bireysel psikoloji bireyi esas alıp onun psikolojisi üzerinde dururken, çevrenin buna etkisi göz ardı edilebilir mi? Kitle psikolojisinde ise birey o toplumun üyesidir. Tek başına, yalnız ya da inziva bir yaşam içinde de olsa o bile çevresiyle etkileşim içinde olabiliyor. Fakat o kitle içinde bulunan kişi, o kitleye kendiliğinden ne katabiliyor ya da oradan ne alabiliyor? Kitlenin bir arada bulunması topluluk oluşturur mu , yoksa belirli bir amaç, ülkü etrafında hareket edenler mi o kitleyi oluşturabilir? Bireyi, tek olmaktan çıkarıp o kitlenin bir parçası haline getirmesinde itici güç nedir? Kendisi mi yoksa içinde bulunduğu o kolektif yapı mı? Bireyin bilinçaltı o bireysel ya da kolektif yapıyla beraber olmasında ne kadar etkili? Gibi, çeşitli sorular, çeşitli düşünceler etrafında dönen bir çalışma. Sigmund Freud, Kitle Psikolojisi kavramının daha yeni bir düşünce olduğunu ve daha çok yolu olduğunu da ifade ediyor. Freud, Gustave Le Bon'ın
Kitleler Psikolojisi
Kitleler Psikolojisi
adlı kitabını temel alarak, hem kitap içinden hem de başka yazarların düşünceleri doğrultusunda Kitle Psikolojisi kavramına açıklık getirmeye çalışıyor. Esasında Le Bon'un kitabını anlamaya, anlamlandırmaya ve yeri geldiğinde reddiye yazarak kitle psikolojisi kavramı hakkında fikirlerini ifade ediyor. Freud, le Bon'un kitabını paragraf paragraf masaya yatırarak, onayladığı ve onaylamadığı yerleri de anlatıyor. Lakin Le Bon'un bazı temel düşüncelerine karşı çıkmasa bile, bunun 'kitle psikoloji' ile ifade edilmesine itiraz ediyor. "Biz zaten bunları biliyoruz, sen şimdi neden yeni fikir diye bunları söylüyorsun" der gibi çoğu düşüncesini sevmez. "Senin, bireyin kitle içinde, kitlenin tek bir sesi olarak ortaya çıkmasını, biz, ipnotize edilmişler mantığıyla belirtiyoruz" der gibi mealen şeyler ifade ederek bu kavrama karşı çıkıyor. Anlatım bazı yerlerde çok uzun. O yüzden okunup anlamada sıkıntı oluşturabiliyor. Freud bu kitabı 'uzmanlara' yazmış gözüküyor. Onun bahsettiği kitlenin bu kitaptan bir şey anlayacağı biraz zayıf gözüküyor. Prospektüsvari bir şekilde çözümlemeler yapmaya çalışırken, kendi içinde tutarlı gözükebilir. Le Bon'un düşüncelerini çürütmeye çalışırken kullandığı dil, anlatım ancak 'azınlık' tarafından anlaşılabilecek niteliktedir. Tabi bunu anlayabilecek kişilerin niceliğin az olması bunun değersiz, önemsiz olduğu/olacağı anlamına gelmez. Sadece kitleyi anlamaya çalışan bir kitaba karşı yazılacak bir kitabın da o kitleyi anlayabilmesini ve bunu da anlaşılabilir bir şekilde ifade etmesini beklerdim. Freud bu düşünceye karşı çıkacağım diye, Le Bon'un o sadeliğine karşılık çetrefilli bir anlatım kullanmış. Açıkçası Freud, Le Bon'un kitabını beğenmiş lakin nasıl olurda ben değil de o yazmış babında bir çekememezlik seziyorum. "Zaten bilinenleri söylüyor" der. Lakin Le Bon, "Amerika'yı ben keşfettim demiyor ki". Yaşadığı dönem ve öncesinde meydana gelen toplumsal olayları anlamlandırmaya çalışmış. Freud kendince itiraz ve açıklamalarda bulunarak ayrıca başka düşünürlerin fikirlerini de yorumluyor. Le Bon'un basite indirgeyerek açıkladığı durumu, Freud, 'telkin yoluyla psiko-nevrozlar' (s.34) ile açıklamaya çalışıyor. Freud'un kendi kitle psikolojisinde ise iki yapay kitleden bahseder. Bunlar: Kilise ve Ordudur. Bir kilise ya da orduda, o kurumun başında bulunan önder ve başkomutan sıfatlarının, bu kişilerin ölmesi sonucu zaten yapay yapısının dağılabileceğini, o yüzden liderin o kitle hareketlerinde kitleyi başsız bırakmasıyla çözüleceğini ifade ediyor. Freud, Le Bon'un kitabını satır satır inceleyip örneklerle düşüncesini ifade ettiği için kitabı okuyacakların önce Le Bon'un kitabı okuyup ondan sonra Freud'un kitabını okumasında fayda var. Ben bu durumu bilmeden iki kitabı da bu sıraya göre okudum. Le Bon aleni konuşurken, Freud, 'ağır abi' formunda dolaylı yollarla dünyayı dolaştırıyor. Freud, Le Bon'un kitle tespitinde bulunduğu grupları 'gürültücü ve geçici kitle olarak' görüp bunlara itiraz ederken ayrıca kendi kitle tanımıyla cevap vermeye çalışıyor. Zor, zorlayıcı. Dönemi içine atıfta bulunma doğrultusunda hareket ettiği için hemen okunup anlaşılabilecek bir kitap değil. Eğer psikoloji ile ilgiliyseniz okunabilir, lakin sıradan okurun (benim gibi) çok fazla bir şey anlayabileceği bir çalışma değil. Lakin tercih dersem ben Le Bon'un yanında yer alırım. Çünkü gerçek dünyanın gerçek tespitleri ile ortada. Eksiği, hatası olabilir ama somuttur. Freud ise Le Bon'u kıskanmasından dolayı nasıl ben yazmadım da o yazdı minvalinde eziklik hissetmiş gibi gözüküyor. Ben öyle anladım. Bu kitabı 4 - 5 Şubat 2021 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 19 mayıs 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi. Okuduğum kitap, 2015 Say yayınları, Kamuran Şipal çevirisidir.
Kitle Psikolojisi
Kitle PsikolojisiSigmund Freud · Say Yayınları · 20173,393 okunma
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.