Bu kitap yazıldığı dönem göz önüne alındığında modern edebiyatın en muhteşem eserlerinden biri olarak kabul edilebilir. Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ı, Hasan Ali Toptaş'ın Bin Hüzünlü Haz'ı, Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ı yazarken bu kitabın etkisinde kaldığına o kadar eminim ki. Toplumdan uzaklaşmış, topluma karışamamış, toplumsal baskı ile bireyselliğin özgürlüğü arasında sıkışıp kalmış müthiş bir sancı örneği. Okurken gerçek ile hayal arasında sürekli gidip geleceğiniz bir kitap. Ruhumu kasvetli bir karanlığa ısrarla götürmekle beraber yazarın yaratıcılığının diğer elimden tutup beni aydınlık tarafa var gücüyle çektiği, Jung'un gölge ile ben'inin varoluş savaşını somut bir şekilde hissettirdiği bu kitabı okurken ikinci okumamda ne kadar haklı olduğumu derin bir şekilde hissettim. Gerçekten bazı kitaplar vardır ki bir defa ile asla anlaşılmazlar. Kahramanın depresif kişiliği ve içinde bulunduğu kasvetli yalnızlığı kahramanın etrafındaki her şeyi bize gerçek ile hayalin karışımı olan halüsinasyonlar olarak gösteriyor. İtiraf etmeliyim ki ilk okumamda sıkıcı bulmuştum bu durumu ve kitabın aslında çok da iyi olmadığını düşünmüştüm. Her zaman söylüyorum bize anlatılan Kafkalardan, Becketlerden, Marquezlerden çok daha başarılı yazarlar var doğu edebiyatında fakat ne yazık ki kıymeti anlaşılamamıştır. Neredeyse yüz yıl önce yazılan bu eser günümüzdeki en önemli modern ve post-modern ürünlerini kesinlikle geride bırakıyor. Bu kitap için söylemek istediğim bir şey var, bu kitabı sadece bir defa değil çok defa okumak lazım. İlk okumam ile ikinci okumam arasında çok ciddi bir fark var. Belki de ikinci okumamda kitaba yoğunlaşabildim bilemiyorum. Genç yaşta intihar eden Sadık Hidayet'in yaşamını okuyup daha sonra kitabı okumanizda fayda var diye düşünüyorum.

Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,7bin okunma

·

124 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rûbar Elî