Satranç eserinden sonra Bir Kadının Hayatından 24 Saat eserini okumuş bulunmaktayım. İki eseri üst üste okumanın verdiği karşılaştırma isteği ile incelememi yazacağım.
Açıkçası düşüncelerimi net ifade etmem gerekirse bu eser Satranç eserinin yanında biraz daha 'az sürükleyici' kalmış diyebilirim.
Bunun bence en önemli sebebi: bir kişinin 24 saatinin kitaba sığdırılması için (bu belki biraz yanlış bir ifade olabilir) betimlemeler ve yinelemeler çok kullanılmış.
Aslında çok da uzun olmayan, belki sıradan bir insanın en fazla iki sayfada anlatacağı bir olay özellikle Stefan Zweig'ın psikolojik yaklaşımı ile uzun bir hal almış. Bu da bende 'okuyorum, okuyorum ama konu ilerlemiyor' düşüncesi oluşturdu.
Kitabı satranç ile karşılaştırma sebebim biraz da konunun işleniş biçiminin benzer olması. İki kitapta da geriye dönüş tekniği kullanılmış.
Ben Kırmızı Kedi Yayınevi'nin basımını okudum. Önsöz ve eserin sonundaki Gülperi Sert'in değerli analizleri eseri daha güçlü kılmış diyebilirim. Yayınevinin kitapları uygun fiyatlı olduğu için almakta tereddüt edenler varsa almalarını tavsiye edebilirim. (en azından bu eser için)
Herkese iyi okumalar!