Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
7/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Fırtına ve Shakespeare’in Romantik Eserleri:
(Yazım bir özet veya tavsiye değildir. Oyunu okuyanlar için daha uygundur ve kendi değerlendirmelerimdir. Spoiler içerir.) Shakespeare’in yazdığı son oyun olan Fırtına, yazım şekli, kurgu biçimi, içinde bulundurduğu teknik ve hikaye içerisindeki özellikleri ile Shakespeare'in romantik türde bir oyun olarak nitelendirilebilir. Yıllar içerinde Shakespeare’in kullandığı tema ve tekniklerin değişimini özellikle Fırtına eserinde görürüz. Eser içerisinde kendisinin son eseri olduğunu denize gömülen kitaplardan anlayacağımız gibi ayrıca Shakespeare’in diğer oyunlarında olduğu gibi, o dönemin politik ilişkilerini içeren bir eserdir. Oyun bir fırtına ile başlar ve karakterlerimiz kendilerini bir adada bulurlar. Adada yaşayan ve adayı kontrol etme gücü olan Prospero’nun intikamı için hazırlanmış bir plan olduğunu oyunun devamında anlarız. Fakat burada önemli olan bu intikamın aslında düşünülebilecek gibi şiddet ve kin dolu olmayışı hatta oyunun pozitif bir sonla bitmesidir. Oyunun bir trajedi türü tarzında olmaması ile birlikte romantik olması veya oyun içerisinde bolca doğaüstü element olmasıyla, aslında gerçeklikten uzak bir oyun olduğunu söylenebilir. Shakespeare'in daha erken dönem oyunları günümüzde hala mesajlar verebilirken, fırtına eserinde gerçeklik veya akılcılık daha geri plandadır. Öyle ki diyalogların çok bir önemi yoktur, daha ziyade oyunu okumaktan ziyade, oyun performansı için yazılmıştır denebilir. Hamlet’in olmak ya da olmamak gibi sorgulamaları veya Macbeth’in psikolojik sorgulamaları gibi güçlü nitelendirmeler yoktur. Karakter tavsifleri son dönem eserlerinde daha zayıf olmuştur. Bunun sebebi, Shakespeare’in teatral eserleri tercih etmesi olabilir. Ayrıca, karakterler arasında Miranda karakteri özellikle en zayıf karakterdir. Sahnede görünen tek kadın olmasıyla ve Prospero’un kontrolü altında ve hatta çoğunlukla baskısıyla yaşamaktadır. Babası ve Caliban dışında erkek görmemesi ve gördüğü ilk erkek olan Ferdinand’a aşık olması aslında ne kadar güçsüz olduğunu gösteren bazı özelliklerdir. Ayrıca aşkı onun için planlanmış ve gerçek denemeyecek bir aşktır. Diğer kadın karakterimiz ise Caliban’ın ölen cadı annesidir. Diğer bir kadının da cadı olması aslında dönemin seksist bir bakış açısıdır. Dönemin kralı olan I. James’in özellikle cadılık ve büyücülük alanında özel bir ilgisi olmasıyla da, Shakespeare’in bu büyülü ve cadıların bulunduğu bir eser yazması döneme bir gönderme olabilir. Çünkü Prospero bu büyüler ile ilgilenerek kendi ülkesi unutmuş bir düktür. Ayrıca Caliban karakter olarak önemli bir karakterdir. Annesinin cadı olmasıyla aslında kötülük barından bir karakterdir. Ancak annesi bir kadın olmasıyla cadı olduğu için ve kendisi bir erkek olduğu için annesi kadar eleştirilmediğinin de fikrindeyim ve bunun kritik olduğunu düşünmekteyim. Ayrıca Caliban’ın aslında koloni döneminde adasına gelen beyaz adamları resmettiği de akademik eleştiriler arasındadır. O dönem için koloni dönemi İngiltere'si diyemeyiz fakat, Caliban’ın adasına girilmesi, beyaz adamın işgaline benzer bir resimdir. Oyun sonunda Caliban hariç herkes için adalet sağlanmıştır. Shakespeare'in yazım şeklini ve kullandığı temalar dışında farklı bir eserle çıkması bence önemli bir konudur. Daha çok fantastik yazım şekilleriyle ilgilenmiştir. Doğaüstü olaylar korku öğesi olmak dışında romantik unsurlar olur. Akılcılık ve gerçekçilikten çıkmış eserler görürüz. Son dönem eserinde ve özellikle Fırtına eserinde bağışlama ana temadır. Prospero’nun son cümlesi ‘Siz gelin hoşgörün, salıverin beni; Bağışlanmak isteyen bağışlamayı bilmeli’ dir. Böylelikle adadan ayrılır ve büyülü kitaplarına da denize gömer. Buradan da anlayacağımız gibi Shakespeare büyülü eserlerini burada bitirir ve kariyerinin son oyununu yazmış ve herkesi bağışlamış, bağışlanmayı dileyip sihirli tiyatro dünyasından ayrılır.
Fırtına
FırtınaWilliam Shakespeare · Remzi Kitabevi · 20146,1bin okunma
··
1.320 görüntüleme
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Güzel bilgiler eşliğinde dolu dolu bi inceleme olmuş. Bu oyundan etkilenen
John Fowles
John Fowles
harika bir roman yazmış ayrıca:
Koleksiyoncu
Koleksiyoncu
. Gerçi
Büyücü
Büyücü
'de de birçok Shakespeare eserine göndermeler vardı.
Gizem okurunun profil resmi
Ben Mantissa’yı okumuştum fakat Shakespeare’e ilgili olduğunu bilmiyordum açıkcası. Koleksiyoncu sürekli merak ettiğim ve beni etkileyeciğini düşündüğüm bir kitap. Onun okunma sırasını öne çekebilirim ☺️
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.