"...
Beni duraksamaya, kuşkuya düşüren ve filozoflarımızın durmadan sözünü ettikleri güçlükleri her zamam istediğim gibi çözümleyemediğimi itiraf etmeliyim. Ama her tarafta çözümlenemez sırlarla, cevapsız kalan itirazlarla karşılaştığım halde, insan zekâsının kavramakta yetersiz kaldığı meseleler üzerinde sonunda bir karara varma azmiyle karşılık veremediğim ama karşıt sistemde en az bunlar kadar güçlü bir itiraz ile karşılanan itirazların üstüne durmadan, her konuda, bana en sağlam ve en inanılır görünen fikri benimsedim. Bunun tersi olan kanının ileri sürdüğü güçlü kanıtlarla, reddedilmesi olanaksız olan ve çözemediğim karşı kanıtlar üzerinde durmadım. Bu konularda kestirme yargılara, yalnızca şarlatanlar varabilir; önemli olan nokta, kendine özgü bir kanıya olgun akılla varmaktır. Buna rağmen yanılırsak suçsuz ve cezasız oluruz. İşte, güvenimin sarsılmaz temeli olan ilkem budur.
..."
fr.
"...
J'avoue encore que je ne levai pas toujours à ma satisfaction toutes ces difficultés qui m'avaient embrassé, et dont nos philosophes avaient si souvent rebattu mes oreilles. Mais, résolu de me décider enfin sur des matières où l'intelligence humaine a si peu de prise et trouvant de toutes parts des mystères impénétrables et des objections insolubles, j'adoptai dans chaque question le sentiment qui me parut le mieux établi directement, le plus croyable en lui-même sans m'arrêter aux objections que je ne pouvais résoudre mais qui se retorquaient par d'autres objections non mois fortes dans le système opposé. Le ton dogmatique sur ces matières ne convient qu'à des charlatans; mais il importe d'avoir un sentiment pour soi, et de le choisir avec toute la maturité de jugement qu'on y peut mettre. Si malgré cela nous tombons dans l'erreur, nous n'en saurions porter la peine en bonne justice puisque nous n'en aurons point la coulpe. Voilà le prencipe inébranlable qui sert de base à ma sécurité.
..."
Sayfa 32 - Troisième Promanade
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.