Gönderi

112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Herkese merhabalar. Türk klasiklerinin en başarılı psikolojik eserleri arasında yer alan ve yazarın kendi hayatından da izler taşıyan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, çok etkilendiğim bir kitap oldu. Kitabın beni bu kadar etkilemesini kesinlikle psikolojik yönünün çok kuvvetli olmasına bağlıyorum çünkü karakterimizin yaşadığı içsel çatışma ve gösterdiği mücadeleler okuyucuya aynen geçiyordu. On beş yaşındaki karakterimiz, yedi yaşından beri bacağındaki kemik hastalığı yüzünden hastane hastane geziyordu. Durumunun ciddi olduğunu ve ameliyat gerektirdiğini öğrendiğinde ise maddi durumlarının yetersizliğinden dolayı bu durumu annesinden gizledi. İyileşmesi için sakin, huzurlu bir yaşam gerektiğinden bir süre akrabaları olan bir Paşa’nın Erenköyü’ndeki köşkünde misafir olarak kaldı. Ancak orada kendisinden dört yaş büyük Paşa kızı Nüzhet’e aşık olmuştu. Karşılıksız da değildi bence bu aşk. Nüzhet’in bir öyle bir böyle davranmasına tahammül edemedim resmen. Anlayacağınız durumu kritik olan hastamıza hastalığıyla mücadele etmek zaten büyük bir yükken üstüne bir de aşk acısı yüklendi. Sonu beni çok hüzünlendirdi, yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. Kalemini çok seviyorum gerçekten, tüm duyguları okuyucuya geçiriyor. Şiddetle öneriyorum okumanızı.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202294 okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.