Erdem sahibi olmak temelde 'özgürlük' barındıran bir ifadedir. İnsan aklı özgür bırakıldığında düşünme eylemini gerçekleştirebilir. Aksi bir durumda düşünce yerini yüzeyselliğe ve sıradanlığa bırakır.
Yazarın temelde eleştirdiği nokta kadınların aktif vatandaş statüsünde görülmeyip, karşı cinsin istek ve arzularını yerine getirmek için kullanılan bir mekanizmaya dönüştürülmesidir.
Bunuda kadınlara verilen yetersiz ve eşit olmayan bir eğitim sistemi ile temelllendirmektedir. Şöyle bir alıntıyla sonlandırmak isterim.
"Zihin düşünmeden zevk alacak denli gelişmediğinde, tüm özen ve çalışkanlık bedenin süslenmesine, hırs da onu boyamaya ya da dövmelerle bezemeye odaklanacaktır." Varlığımın sınırı, düşüncemin sınırıdır.