Gönderi

Meşveret meclisi ve Hz Ali ra'ın yüreklerin bağlanması kararı
Hz Ömer'in hilafeti zamanında evvelce Halid bin Velid ve Ubeyde nin Cerrah kumandasında Suriyenin fethine gönderilen İslam Askeri pek büyük başarılara erişti. Rum tarihcilerinin yalan ve abartılı söylentilerine rağmen İslam askeri sayıca rum askerlerinden pek az iken yiğitlik ve faziletleri sebebiyle galip geliyorlardı Müslümanların aldıkları harp esirleri islam askerinin mevcudundan fazla bir dereceye gelmişti o vakit orduların iaşesi pek mühim ve pek müşkil bir mesele idi İslam ordusunu maişeti bin müşkülâtla tedarik olunuyorken 100 bini bulan esirlerin iaşesi imkansız bir hale gelmiştir Bundan başka da bu kadar büyük miktarda esiri muhafaza edilmesi de son derece sıkıntı veriyor ve İslam askerinin bir kısmını kullanılamaz durumda bırakıyordu bu sebeplerin zoruyla Ubeyde bin Cerrah esirler hakkında alınacak tedbiri devrin halifesi Ömer ül Faruk'tan sordu Hz Ömer bu mühim hususu müzakere etmek üzere ashab-ı kirami davet etti ve bir meşveret meclisi topladı. rahatsızlığı yüzünden meclise yalnız İslam'ın kadısı İmam Ali gelmemişti Hz Ömer Ubeyde Bin Cerrah'ın arz ettiklerini meclise bildirdi hazır bulunanların görüşlerini düşündüklerini sebepleri sordu uzun uzadıya fikirler alınıp verildikten sonra başta yumuşak huylu ve şefkatli Osman olmak üzere hazır bulunanların hepsi mevcut esirlerin idamına karar verdi bu tedbir pek acı ve pek dehsetliydi lakin başka çare bulunmuyordu yüz bin eseri ne satmanın ne de beslemenin imkanı yoktu Hz Ömer meclis görüş birliği etmesine rağmen bu tedbiri kabul etmedi tekrar İmam Aliye haber yolladı Ali meseleyi ve tedbiri anladı ve dedi ki Ya Emirel Müminin eger bu yüz bin esiri idam edersen Hristiyanlık alemi ile İslam alemi arasında düzelmesi ve kapanması kabil olmayan kanlı bir hendek açmış olursun Eğer yüz bin kişiyi hudud haricine çıkarırsan düşman ordusu için yüz bin askeri kendi elinle tedarik etmiş ve göndermiş sayılırsın. Ya Emirel Müminin her iki şekilde hareket edersen bizim memleketimizin hükmüne giren Şam ı yüz bin candan islam hükümetini yüz bin tebadân mahrum bırakmış olursun. Halbuki bunlar bizim tebamızdır. Hepsi Şamdan toplanmış askerdir. hepsi zalim rum hükümetinden nefret etmekte hepsi sefil ve bicaredir. Bunların kolları bedenleri bağlandı şimdi de yureklerinin bağlanması sırası geldi. Ya Emirel Müminin bunlari kayıtsız şartsız azad edip adalet ve mürüvvet nimetinden istifade ettir. Varsınlar evladu iyallerine kavuşsunlar islamin adaleti ve refeti sayesinde saadetle yaşasınlar. Hz Ömer ra bu görüşü büyük bir sevinçle kabul etti. Esirlerin serbest bırakılması için derhal Ebu Ubeyde bin Cerraha emir gönderdi. O vaktin askeri vakalarında benzersiz olan bu alicenapca hareket o yüz bin esiri islamın kendiliginden minnettari ve esiri etti bu mürüvvet o derece tesir olusturdu ki binlerce halk kendiliğinden islamı kabul ettiler Bu durumlari düşünen tarihçi acaba imam Ali halifelige geçip engellerle karşılaşmasaydı ve bu görüşler uygulanarak adalet ve ölçülülük silahı ile manevi fethe devam olunsaydi ne olacağını sorar. Hiç şüphe edilmez ki islam hıristiyanlığı siler ve belki de bugün yalnız bir din bulunurdu:Islam!
Sayfa 249 - Unior külliyatında Suriye tarihini yazmış olan meşhur bir tarihçinin sözleridirKitabı okudu
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.