"Öğretmen yalvarmaz öğretmen boyun eğmez öğretmen el açmaz. öğretmen ders verir." sözleriyle belleğimizde, mesleki anlayışımızda yer edinen Fakir Baykurt'un kitaplarını geç okumanın hüznünü yaşıyorum. Fakir Baykurt'un okudum ilk kitabı. Seksen haneli Kabataş Köyü yoksuldur, garibandır, beçaredir. Bir iki küçükbaş büyükbaş hayvan ve az olan kendi topraklarını işleterek geçinmeye çalışırlar. Kara Bayram da köyün yoksullarındandır. Eşi, üç çocuğu ve yaşlı anasıyla birlikte yaşamaktadır. Günün birinde Haceli adındaki köyün sakinlerinden biri Kara Bayram'ın evinin karşısına ev inşaatına başlar. Kıyamet kopar bundan sonra. Zira inşaat tamamlanırsa Bayram'ın evinin manzarası gider. Kavga, gürültü, patırtı... Irazca'nın köye gelen kaymakama derdini anlatması ile beraber sorun çözülür. Fakir Baykurt Yılanların Öcü'nde; köyü, köyün sosyolojisini, köylüler arasındaki sorunları, ucuz ve basit kavgalarını çarpıcı bir şekilde ve basit bir dille gözler önüne seriyor. 'Güçlülerin' siyaset ve bürokrasideki uzantıları ile beraber yoksul köylüleri ezdiklerini, kendilerini devlet yerine koyanların köylülere kan kusturduklarını da usta bir şekilde gözler önüne seriyor Fakir Baykurt. Velhasıl çarpıcı ve bir o kadar da başarılı bir roman.

Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,5bin okunma

·

219 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Feyzullah ekinci