Öncelikle bu kısa incelemeyi sonuna kadar okuduğun için teşekkür ederim Ayşe. :))!!
Seninde araştırmacı ruhlu bir okur olduğunu biliyorum, bu konuda olmasa da başka konularda illaki bu tarz kitaplar okumuşsundur, en azından kendi tarihimizle ilgili de okumuşsundur. Benim orada demek istediğim aslında romanların gerçeği bozup önümüze gelmesidir. Roman gerçek öğeler barındırsa da belirli bir amaca hizmet eder, acıyı daha dramatize hale getirir, yazan kişinin kendi yaşadıklarına gerçek anlamda konuk olmasını sağlar. Örneğin toplama kamplarından kurtulmuş olan yahudilerin yazdığı kitaplar onların gözünden kendi yaşadıklarını anlatır, birazda gözlem ve tespit üzerine yazarlar. Milyonlarca insanın katledilmesi söz konusuysa bunun bir alt metni, nedenleri, soruları mevcuttur, toplama kampına götürülmüş bir insanın neden orada olduğunu bilememesi doğaldır, sorgulaması elbette doğaldır lakin o toplama kampları belki ülkenin en güzel manzaralı yerleriydi, onlar için ise cehennemi tasvir ediyordu, neden ne amaçla inşa edildi, bu toplama kamplarının inşası nasıl oldu, planları neye çizildi, buraya gelen askerler hangi birime aitti, günlük rutinleri nasıldı, kampın etrafındaki sosyalleşme alanları vardı, on dakika önce binlerce yahudiyi katleden bir SS askeri, bu alanlarda yemek yiyordu, genelev bile vardı bu kamplarda, kampın komutanları eşleri ile birlikte özel villalarda kalıyordu, bunlar daha detaylandırılır.
Asıl bunları okuduktan sonra sorgulamaya başlıyorsun, işin teknik kısmı, yapılış aşaması, yapıldıktan sonraki işleyişi, günlük bir rutin haline gelmiş ölümleri daha fazla hayal etmeni sağlıyor. O kamplardaki insanların ya da genel olarak Nazi zulmüne uğramış insanların çektiği acıyı tahmin etmek bile olanaksız, romanların yanında bu kitaplar romanları daha anlamlı kılar, bu ve benzeri bir pencereden yazdım aslında. Daha da yazarım da iş uzuyor. :))
Yoksa roman okuruna kötü bir düşünce beslemiyor yazdıklarım, tam tersi okumalarını daha güçlü hale getirme önerisinde bulunuyorum. Zaten kendimin de iyi bir okur olmadığını söylüyorum, bu yazıyı yazmış olmam istediğime bok atabildiğim anlamına gelmiyor, ben kimim yahu!!! :)))
Bu arada iyi ki üzerine alınmışsın da iki kelam etmişsin, sağ ol. :) Nazilerin yüzleşmediği tarihle biz neden yüzleşelim sorusu iyi bir soru, ben buna cevap olarak ancak şunu diyebilirim, her kötülüğün hukuki olarak cezalandırılmasını beklemek ütopik bir düşüncedir, insanlık bu ve benzeri dönemlerden her zaman geçmiştir ama unutmak, bilmemek, arkayı dönmek, kendi başına geldiğinde tepkisiz kalmayı doğurabilir. Okur için bu konular bir değer olabilir, kendi başına geldiğinde ya da ona benzer bir durumda en azından sadece hukuktan yana kullanmaz hakkını, tepki koyabileceği bir ortam yaratabilir vs.
İnceleme gibi bir yorumu buraya bırakıyorum, seninde eline sağlık. :)