Gönderi

Şunu akıldan çıkarmayalım; insanlar hayatları boyunca ne kadar yaşamış olurlarsa olsunlar, hangi ortamda bulunursa bulunsunlar, insanlar iyileşme sürecinin uzağına düştüklerinde iyilikten de kopmuş olurlar. Yani hâlâ iyileşmekte değilse bir insan, artık iyi değildir. Bir insan için, "Ben bu kadar iyiyim, yeter." diye şey yoktur. Kim ki iyileşme sürecinin hitama erdiğini düşünmektedir, artık o iyi değildir. "Çok iyi çocuk, buna bu kadar iyilik yeter." diyemeyiz bir insan için. Türkiye'de de toplum olarak biz bu noktayı bıraktık. Biz 12 Eylül 80 sabahına kadar şöyle veya böyle, "Hâlâ iyileşme ile meşgul olunabilinir." fikrini kabul eden bir toplumduk. İnsanlar, bu hep böyle gitmeyecek, bu daha iyiye gidecek diye 12 Eylül 1980'e kadar düşündüler, bu tarihten sonra bu terkedildi. Biz yaşadığımız için biliyoruz, 12 Eylül 1980'den sonra şans oyunlarında bir patlama oldu. Bu ne demektir? İnsanlar artık çalışarak hiçbir şey yapamayacaklarını, bundan sonra ya piyango vurursa ya da gasp edebilirlerse bir şeyler yapabileceklerini düşünmeye başladılar. Aynı şekilde 12 Eylül'den sonra fuhuş, kumar, kaçakçılık inanilmaz boyutlara vardı, bu Türkiye'de bu tarihten önce yoktu. #İsmetÖzel, Bir Akşam Gezintisi Değil Bir İstikâl Yürüyüşü TİYO Yayıncılık, Ocak 2018, 2. Baskı, syf: 292
Sayfa 292 - TİYO Yayıncılık, Ocak 2018, 2. BaskıKitabı yarım bıraktı
··
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.