Gönderi

Fenomenoloji ve Bütün Fikrin Gerekliliği...
- " (...) Ben olmasam, tabiî olarak bahsedilebilecek bir hakikatte yoktur. Bu bedahetin yanında, istikra yoluyla (Ayrı ayrı hâdiselerdeki müşterek taraflara dikkat ederek, umumî bir netice çıkarmak; fertten umuma âit hüküm sahibi olmak) biliyorum ki, benle kaim olmayan, benim dışımda da bir çevre hakikati var ve bu da bedahet. O hâlde failsiz-bilenin olmadığı bir durumda nesnenin kavranışından bahsedilemeyeceği hakikati, çevre hakikatini kablî bir şekilde kabulle tezat teşkil eden bir şey değildir; aynı şekilde, insanın kavrayış ve bilgisinin mutlak olamayacağı ve zanlar seviyesinde kalacağı meselesi, önünde hep "bilinen-bilinmesi gereken" bulunacağı için, bir bedahet... Ama "zan" var, -mevzuuna göre- parça ve hisse hükmünde; "zan" var, hakikati olmayan mahiyet hükmünde; bu iş "Bütün Fikrin gerekliliği" davasına çıkar ve Husserl'in metodu da bu tartısızlık neticesi olarak çöker."
Sayfa 495 - 496 fenomenoloji İBDA YayınlarıKitabı okudu
·
187 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.