Gönderi

Herkes gerçek aşkı aradığını söylüyordu ancak henüz bulan birine rastlamamıştı. Acaba gerçek aşk diye bir şey var mıydı gerçekten? Hem zaten ne diye başına "gerçek" sıfatı eklenmişti ki? Sadece aşk demek kâfi gelmiyor muydu? Demek ki o kadar çok aşk olmayan aşk vardı ki günümüzde, kelimenin başına "gerçek" sıfatını eklemeye gerek duymuşlardı. Eğer gerçek aşk bu kadar bulunmayan bir şey ise, bunca evlenen insan nasıl evlenmişti peki bu durumda? Gerçi annesinin bir lafı vardı, evlilikte önemli olan tek şey saygıdır derdi, aşk çok da gerekli değil. Nerde okuduğunu tam olarak hatırlamıyordu ama bir zamanlar aşkın çok güzel bir tarifini görmüştü bir yerlerde. "Alaka-i şedit kalbi" demekti aşk, yani kalpten duyulan şiddetli alaka. Ne güzel tarif etmişlerdi aşkı aslında.
Sayfa 52
··
130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.