Her bilim, bir kültür ve o kültürü oluşturan coğrafi çevre ve tarih içerisinde oluşmaktadır. Dolayısı ile bir bilimsellikten ve onun özelliklerinden bahsetmek bir anlamda söz konusu bilimin doğduğu kültürden bahsetmek demek olacaktır.
"Bu durumda pozitivist/ materyalist ve nesnel, nedensel, genel ölçülebilirlik ilkelerinin hâkim olduğu bilim anlayışından bahsetmek temeli Eski Yunan'a dayanan ve Batı Avrupa fikrinin bütün dünyayı kendi hakimiyetine almak için genel ölçülebilirlik ve evrensellik prensibi şeklinde lanse ettiği bir durumla karşı karşıya kalındığı görülecektir. "
"Bilimden konuşulan her durumda, kültürler çokluğu zemininde bir tekil kültür olan Batı kültüründen, ona ait bir zihniyet ve fenomenden konuşuluyor demektir." s. 73
"Küreselleşme teknoloji sayesinde azınlık kültürlere hürriyet ve kendini ifade etme gibi fırsatlar sunduğunu söylerken öte yandan kültürlerin ayrışmasına ve hatta kültürel çatışmalara zemin hazırlayarak kendi kültürlerini hakim kılabilmek veya kendilerini kültürler arası veyahut azınlık kültürleri arası çatışmalarda hakem olarak görev yapabilmek açısından boş alan veya uygun zemin yaratmaktadır." s. 99
" Küreselleşen dünyada insanın kıymeti kazandırdığı ve harcadığı kadardır. Kişi kullandığı marka ile doğru orantılı bir kişiliğe sahip olarak görülmektedir. Bir kimse çok kazanıyor, çok kazandırıyor, çok harcıyor ve lüks marka kullanıyorsa çağın en makbul insanıdır demektir. Bu da insan ve insanın değerini yok ederek maddeyi, parayı insanın üzerine çıkaran bir hayat anlayışını temin etmiştir." s. 115