Biçimin iki yönü yok muydu? Biçim hem ahlaki hem de ahlak dışı değil miydi? Biçimin ahlakiliği, nefse hakimiyetin ifade ve sonucu oluşu yüzünden, fakat doğası gereği de ahlaka karşı bir kayıtsızlık anlamını kapsadığı, hatta ahlakı mağrur ve mutlak egemenliği altına almaya çalıştığı için ahlakdışı, hatta büsbütün ahlaka aykırı değil miydi?