Gönderi

Deveye sormuşlar: - Yokuşu mu seversin, demişler, inişi mi? - Bu ikisinin ortası yok mu, yahut, düz başınıza mı yıkıldı, demiş... Bu fıkra malumdur. Fakat daha akıllı bir deveye aynı suali: - Yokuşu mu seversin, yoksa inişi mi, diye sordukları zaman daha hoş bir cevap vermiş: - Allah üçünün de belasını versin! - Canım, demişler, biz sana iki sual sorduk, sen üçüne cevap veriyorsun, üçüncüsü de nedir? - Düzü unuttunuz mu, demiş, günlerce çöl ortasında bitip tükenmeden düz gitmek de sanki hoş bir şey mi? Onun gibi bana da: - İttihatçılığı mı seversin İtilafçılığı mı, deseler o akıllı deve gibi: - Allah üçünün de hakkından gelsin! diyeceğim... Malum a, üçüncüsü de Millîcilik... Ankara ovalarında bitip tükenmeyen seferlerle yeknesak yaşamak da sanki hoş bir şey mi? İttihatçılık yokuş, İtilafçışıl iniş ise Millîcilik de çöl, düzlük, ovadır. *** Hani bir dilenci ağniyadan birine: - Beş, on lira ver hacca gideceğim! demiş, o da: - Fukaraya hac caiz olmaz! deyince: - Ben senden sadaka istiyorum, fetva değil! demiş...
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.