"Kimse beni benden daha fazla hor göremez. Kendimi perişan hissediyorum, hasta gibiyim, sakat gibiyim, çünkü herkesten çok farklıyım, gitgide daha kötü, daha değersiz, daha gereksiz olduğumu gözyaşları içinde hissedebiliyorum." Berger, aile evini bırakıp Viyana'ya okumaya gelen doktor adayıdır. Evvelden beri yaşadığı yalnızlığın içinden çıkmak için sürekli hayatın gerçeklerinden kaçsa da ızdırabı bir türlü son bulmaz. "Bir yetişkin olarak daima çocuklara ve çocukluğa ait şeylerden dolayı acı çekmiş olması bütün yaşamının simgesi değil miydi?" Kendine komşusunu arkadaş edinir (Schramek) ama Schramek'in sevgilisi Karla adındaki genç kız da Berger' i buhrana sürükler, kızla aralarındaki cinsel çekim yüzünden Schramek'le olan arkadaşlığını mahvetmek istemeyen Berger iyice içine kapanır. Yaşamında hiçbir zaman haz, mutluluk, heyecan gibi duygular hissetmemeye başlar. Birgün Kızıl hastalığına düşen ev sahibinin 13 yaşındaki kızını fark eder. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Kendi kendine faal ve yararlı olması gerektiğini , o zaman insanlar onu fark edeceğini, onun da bir daha hiç yalnız kalmayacağını düşünür. Tekrar yaşadığını hisseden Berger bu sefer de kaderinin pençesine esir düşer..

KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,4bin okunma

·

264 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülfem