Gönderi

Mısır'dan kaçışın ardından, İbrani halkı ilkin karizmatik bir lider önderliğindeydi ve çölde geçen bu kırk yıl süresince ger- çekten de (Mısır'dan Çıkış'taki kimi imalara rağmen) tek bir önemli örgütlenme olmadı. Daha sonrasında, Kenan Diyarını istila ve fetih için askeri bir lider, Joshua belirdi; ancak bu sadece kısa bir süreliğineydi. (Kimi bilginler İbrani halkının gerçekte tek orijinden küçük bir grup insan olup olmadıklarına kuşkuyla yaklaşmaktadırlar.) Halihazırda belki de Musa tarafından bir araya getirilen halk, klanlara ve kabilelere ayrılmıştı. On ik i ka- bilenin her birinin kendi lideri vardı; ancak bunlar somut olarak çok zayıf bir otoriteye sahiptiler. Önemli bir karar alınması ge- rektiğinde, ilahi ilham için ritüel kurbanlar adanır, dualar edilir, bildik bir meclis toplanır ve son sözü söylerdi. Joshua'dan sonra, her kabile kararlaştırılmış, ancak büyük çoğunluğu tam anlamıyla fethedilememiş yerlerden kendibölgelerini oluşturuyorlardı! Kabileler yerleşmeyi bitirdiklerinde, ilginç bir sistem kuruldu. Kabilelerin prensleri yoktu. Aristokrat olarak düşünülebilecek aileler ya yok edildiler ya da mağlup oldular. İsrail'in Tanrısı sadece ve sadece kendisinin İsrail'in lideri olabileceğini deklare etti. Yine de bu bir teokrasi değildi; Tanrının dünyada bir temsilcisi yoktu ve kararlar kabile meclisleri tarafından alınıyordu.
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.