"Ruh, ayrılırken o güzel sineden,
Bütün erdemleriyle kendinde topladığı,
Huzur vermişti gideceği yerine semanın.
Hiçbiri düşmanların öyle istekli değildi
Belirmeye karanlık çehresiyle,
Ölüm saldırısını bitirmeden.
Sona erince gözyaşı ve korku,
Güzel yüze bakıyordu herkes dikkatle, Umutsuzluk kesinlik kazandığı için,
Zorla söndürülen bir alev gibi değil,
Kendi kendine tükenen bir alev gibi
Huzurla gitti mutlu ruhu,
Tatlı ve aydınlık bir ışık gibi,
Besini yavaş yavaş azalan,
Koruyarak sonuna kadar tatlı halini.
Solgun değildi, ama daha aktı kardan
Rüzgarsız güzel bir tepeye dökülen,
Dinleniyor gibiydi yorgun biri gibi.
Sanki tatlı bir uyku güzel gözlerinde,
Ruhu bedeninden ayrılmış olduğu için,
'Ölüm' dedikleri şey budalaların:
Güzel görünüyordu güzel yüzünde ölüm."