Gönderi

Dostoyevski
Dostoyevski kaderi üzerindeki iktidarını kadere geri vermiştir: Bu sayede hayatı tesadüfi zamanı muazzam bir biçimde aşmıştır. O şeytani insan ebedi güçlerin kuludur ve onun kişiliğinde çağımızın berrak, dokümanter ışığının ortasında, miadını doldurduğu sanılan mistik zamanların yazarı, kâhin, büyük çılgın, kader mahkûmu bir kez daha doğmuştur. Bu titansı kişilikte ezelden gelen kahramansı bir şey vardır. Diğer edebi eserler zamanın vadilerinde çiçeklenmiş dağlar gibi yükselirken, üstelik de şekillenmiş ezeli kuvvetin tanıkları iken, zaman içinde yumuşamışlar, beyaz, kardan taçlarıyla sonsuzluğa uzandıkları zirvelerine bile ulaşılır olmuştur, ama onun yaratısının kubbesi, muazzam ve gri bir heybet içinde, verimsiz, volkanik bir taş olarak durmaktadır. Ama delik deşik olmuş bağrında açılan kraterden akan lavlar bizim dünyamızın en içteki, kor halindeki akışkan çekirdeğine dek ulaşmaktadır: Burada başlangıç henüz bütün başlangıçlarıyla, ezeli gücün özüyle iç içedir ve bizler onun kaderinde ve eserinde insanlığın esrarengiz derinliğini ürpererek hissetmekteyiz.
Sayfa 125 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.