Gönderi

Bakmak Ve Anlam Okuma yazma bilmeyen biri bu kitaba baksa ne görür? Harf yığını ve madde. Bu kişi hiç okuma yazma öğrenmese yıllarca baksa yine de bu kitaba bir anlam veremeyecek ve bu durum sadece maddesine bakmaktan ibaret kalacaktır. Peki ya anlam? Sadece bakmakla anlam okunabilir mi? Maddenin özellikleri anlamı verebilir mi? Bizler, şu evrene bakarken okuma bilmeyen birinin bakışı gibi mi bakıyor muyuz sadece? Evren bir kitap gibidir. Bu kitabın ne kadarını okuyup anlamlandırabiliyoruz?  “O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? (Mülk Suresi 3) ayeti de bakışın yanında evren kitabını okumaya ve üzerinde düşünmeye davet ediyor. Mânâ anlaşılmazsa insan kendisini ve evreni okuyamaz. Kitap örneği gibi sadece maddeye bakar. Gördüğü sadece sebepler perdesi altında madde ve özellikleridir.  Fıtrata bir “arayış” konulmuş. Kimi haddi aşıp bu arayışı cüz-i iradesiyle yanlış yola sevk eder ve bir yerden sonra artık kendi varlığına bile inanmaz. "Acaba var mıyım?" der ve şüpheye düşer. Bu şüphe tüm şüpheleri beraberinde getirir ve inkâr yolu başlar. Hayatın anlamını okuyamaz. Bakmak ve anlam vermek nasıl baktığımızla alakalıdır. Sadece bakmak mı veya okumak mı? Bu yazıya bakarken okuma biliyorsak okur ve mânâsını anlarız. Peki okuma bilmediği halde "ben okuyabiliyorum" deyip de sadece bakanlar ne kadar anlar? Evrende öyle, insan da, mânâ da. Bakıp okuyabilmek ve anlamaktır önemli olan? 
Çıra YayıncılıkKitabı okudu
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.