Gönderi

552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Benim Adım Kırmızı, Orhan Pamuk'la ilk tanışmama vesile olan kitaptır : Üniversiteye ilk başladığımda dersler arası boşluğumuz olurdu, yanlış hatırlamıyorsam dersimiz genelde 12.00 gibi bitmiş, bir sonraki dersimiz 14.00'te başlardi. Ben de bu boşluğu fırsat bilerek Üniversitenin kütüphanesine gider, kitapları karıştırırdım,   Kütüphanede o kadar çok kitap vardı ki, raflardan rastgele kitap seçer, onları okuma masasına koyar, tek tek kitapların ilk sayfalarını okur beğendiğim kitapları alırdım. Bu şekilde dersin başlamasini beklerdim. Seçtiğim kitaplar arasında "Benim Adım Kırmızı" kitabı vardı, okumaya başlar başlamaz beni inanılmaz cezp etti. Bilmiyorum nedendir ama genelde çok tavsiye edilen kitaplardan ziyade rastgele seçtiğim kitaplar daha çok hoşuma gitmiştir,belki de beklentiyi çok yüksek tutuğumdanmıdır açıkçası bilemiyorum. Benim Adım Kırmızı, Çok fazla keyif aldığım ender kitaplardan biri oldu o kadar çok hoşuma gitmişti ki, o gün derse girmediğim gibi ertesi günü dersim olmasına rağmen derse girmeyip kitabı okumuştum. O muaazam keyfi tekrar alabilirmiyim diye tekrar bu kitabı okumaya karar verdim. Her ne kadar o ilk keyfi alamadiysam da yine çok hoşuma gitti.Yalniz o zaman daha çok cinayeti çözmek için anlatılan olaylara, özellikle minyatür kısmına, odaklanmışken bu defa daha çok Şeküre ve Kara'nın aşkına odaklandım, muhtemelen çoğu şeyi - cinayetin kimin işlediğini vb olayları - hatırlamamdan kaynaklı. Pamuk, kitabın Sonsöz kısmında bu kitap üzerinden 4 yıl çalıştığını, kitapta kendi hayatında izler taşıdığını hatta Şeküre karakterini annesinden esinlendiğini belirtmiştir.Seküre'nin çocuklarının da biri Orhan olması da gözden kaçmıyor. Yine özelikle Mevlevi ve minyatürler üzerinden çok araştırma yaptığını da belirtmiştir.Yine Pamuk'un her zaman yaptığı gibi Batı ve doğu karşılaştırmalar yapmıştır. Kitap 3 konu üzerinden gitmektedir : Şeküre, kara ve Hasan arasında geçen aşk hikayesi, yenilikçi ve gelenekçi nakaşlar arasında geçen, cinayetlere neden olan ve son olarak İç içe geçmiş bir sürü tarihi olaylar. Pamuk'un tarihi olayları masalımsı tadında anlatmış olması da kitabı okunur kılıyor. Çok yönlü keyif verecek bir kitap, Benim Adım Kırmızı. Kitabın en çok hoşuma giden tarafıysa canlı yada cansız varlıkların olayları kendi ağzından sunuyor olması: Bir bakmışsın ki para olmuşsun maceradan maceraya gidiyorsun, Bir bakmışsın ki koca bir ağaç olmuş bir sürü olaya şahit oluvermişsin, bir bakmışsın ki şeytan olup kafanda tövbeli sorular geçirmişsin, bir bakmışın ceset olmuş gizem peşine gidiveriyorsun, bir bakmışsın ki katil olup korkuyorsun, bir bakıyorsun ki köpek olmuşsun senin hakkında söylenen sahte hadislere isyan ediyorsun, Bir bakmışsın ki At olmuş seferden sefere gidip gelmişsin .. O kadar çok karekterlerle özdeşleşiyorsun ki keyif almamak imkansız. Kitabın konusuna gelecek olursak Padişah, Enişte Bey'e nakaşlarla süslü bir kitap yazması için görevlendirir.Nakaşlar arasındaki görüş ayrılıkları cinayetlere neden olur. Enişte bey Kitabı tamamlamak için 12 yıldır ayrı kaldığı İstanbul'a gelip ona yardım etmesini istediği Kara'dan yardım ister. Enişte beyin kızı Şekure'nin kocası savaştan dönmediği için öldü gözüyle bakılır. 12 yıldır sevdiği kız Şekure için memleketinden uzakta kalan Kara, bunu da fırsat bilerek Enişte Bey'in teklifini kabul eder ve bunun üzerinden olaylar gelişir. Özellikle cinayeti çözmek için minyatürler üzerindeki anlattılar çok keyifli. Kitap gelenekçiligi savunan Zarif Efendinin öldürülüp kuyuya atılmasını kendi ağzından anlatmasıyla başlayıp, yazarın sonsöz ve kronolojik kısmıyla bitiyor. Kitabı şiddetle tavsiye ediyorum iyi okumalar.
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,4bin okunma
·
299 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.