★Premonisyon: Meydana gelecek olayları akla dayalı bir nedeni olmayan bir huzursuzluk, bir gerginlik, bir kaygı gibi duygu hâlleriyle belli belirsiz bir biçimde hissetme fenomenine Metapsişik’te verilen addır.
" Benim burnum büyük felâketlerin kokusunu alır." (s.28 - Samim)
★ Hedonizm: Felsefede, hazcılık veya hedonizm, hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş.
" Orta katın arkadaki zerzevat bahçesine bakan geniş balkonunda, şezlonglardan birine uzanmış gökyüzünü seyrederken dikkatli yutkunuşlarla biraz evvel yediği revaninin lezzet hatıralarını yıldızların kırıntılarına karıştırarak iki duyusu arasında nefis bir terkip yapmaya çalışan Besim yanı başında ayakta duran ablasının ilk kahkahasını duyunca bağırdı.
- Ha şöyle! Yaşa! Oh... Gördün mü? İşte, sağlığın, her şeyin sırrı bu kahkahada. " (s.69 - Besim )
★ Obsesyon: İrade (istem) dışı gelen, kişiyi rahatsız eden, istemli bir çabayla zihinden uzaklaştırılamayan, benliğe yabancı düşünceler, dürtüler ya da hayallerdir.
" Yatağa baktı. Yorgan açıkmış ve altında kimse yokmuş gibi ona fazla bir beyazlık göründü. Yatağında değil mi bu kız. Hemen ışığı yaktı. (...) Etrafa göz gezdirdi. Tuvalet masasının önündeki pufun üstünde kimonosu, yatağın ayakucunda pijamasının yalnız pantalonu... Ne kadar çok sigara içimiş. Uyumadı mı sabaha kadar? Nereye gitti şimdi? Gecelikle çıkmış. Ağabeyimin odasında olmasın? Ay, vallahi çıldırırım. Hem nedir bu lavanta kokusu? Az buz değil. Adamakıllı sürmüş. Vallahi birinin odasına gitti bu kız. Aklımı bozacağım. " (s.83)
★ Telepati :bir kimsenin kafasından geçenleri ya da çok uzakta geçen bir olayı, arada hiçbir araç, duygusal hiçbir bağlantı olmaksızın algılama yeteneği.
" Ben bu ruju alırken, içimde bulanık bir hisse karışan Paris hayalleri vardı. Belki müphem olarak Feriha'yı düşünüyordum. Şimdi hatırlıyorum. Dükkancı bana bir Sandee teklif ettiği zaman Fransız ruju istedim, onu verdi. (...) Saat altıya geliyordu. Belki Meral, aynı anda, yahut biraz evvel Feriha'nın elinde aynı ruju görmüş ve beğenmişti. Onun bu arzusu bana intikal etmiş olabilir. Çünkü daha evvel, on beş yirmi dakika evvel, Meral' e hediye almak hatırımdan geçmiyordu. Birdenbire doğdu içime bu arzu. " ( s. 212, Samim)
- Yangının çıktığı gece Samim'in ve diğer aile fertlerinin yangının kokusunu alması. (s.339)
★ Prememoition: (önsezi) henüz hiçbir belirtisi yokken bir şeyin olacağını sezme.
- Kalfa Renginaz'ın Meral'in başına gelecekleri bir saat önceden görüp söylemesi. (s. 322 - 341)