Yeraltı İnsanı kendi içinde o kadar boğulmuştur ki devamlı hata yapıp, sonra onun suçluluğunu duymaktan, kendisini onaylatma çabasından ne kendisine ne de başka bir şeye dair değişim başlatamayacak hâle gelmiştir, eleştirel baktığını düşünebileceğimiz toplumla olan derdi aslında onun gözetimiyle, yaşamını belirlemesiyle değil, onun tarafından kabul görmemesiyle ilişkilidir. Bu keşmekeşte sıkışıp kalır, eleştirdiği şeyden kaçamaz tam tersine o olma arzusunu sonuna kadar hisseder.