Gönderi

Köyde tren istasyonu yok ama regülatör denilen tahta bir baraka var. Regülatöre yaklaşınca tren durmuyor, yoldaki keskin virajın da zoruyla iyice yavaşlıyor. Orada atlayacağız trenden. İlk gün denedik, oldu. Hakkı zaten deneyimli, yağ gibi akıyor trenden. Ben pek alışkın değilim, ama hızla öğrendim. Düştüğüm yerden koşmalıyım, onu anladım. (...) Sabaha kadar süren şiir ve sohbet, sabah 5.30 Soma treninin sesiyle bitiyor. Trene binebilmek için onunla aynı istikamette sola doğru, rahvan bir koşu tutturmak zorundasınız. Tren biraz ilerideki keskin virajı dönerken illaki yavaşlayacak, tam o anda bindiniz bindiniz, yoksa kaçar gider. (...) 1977 yılının eylülünde, Kemeraltı Hisar Cami girişinde durdum. Çok güzel bir rüzgâr esiyordu. Adı imbatmış, sonra öğrendim. Uykusuz bir Ankara yolculuğundan sonra, düşe kalka İzmir'e gelmiştim. Sabah bir hemşerimi bulacak ve kayıt için üniversiteye gidecektim. Kampüse yani... Gitmeden önce bir karadut şerbeti içtim. Camiden çıkan yaşlılara baktım sessizce. Söğüşçü arabasını yerleştiriyordu hiç acele etmeden. Basmane bulvarındaki sıhhi banyo müdavimi uzun yol şoförleri, ellerinde kirli iç çamaşırlarının olduğu naylon torbalarıyla yeni garaja gidecek otobüsü bekliyorlardı, bir sonraki gurbet için. Pavyonlar çoktan paydos etmiş, beyaz ışığı yakmışlar. Sanatçı çıkışının önündeki ıslık sesiyle geriye doğru gaza basan taksiler, kıymetli yolcularını alıyorlar, Güzelyalı ya da Göztepe için. Boyozcular ve gevrekçiler seslerini alıştırıyorlar. 6.45 Karşıyaka vapuru bugün erken gelmiş. Saat kulesinin altındaki kız birini bekliyor, biraz telaşlı. (...) Ovanın içinden bir düdük sesi çınlıyor. Soma treni geliyor ve galiba yavaşladı. Şimdi koşmak zamanı...
Sayfa 254 - İletişim Yayınları, 1. Baskı, 2016Kitabı okudu
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.