Gönderi

Sonra daha yakınımızda İsmet abla ile annesi. Saçları, kirpikleri güneşten sararmış, bir Haziran görünüşü gibi belleğimde kalan İsmet abla. Günün birinde sözlüsü sekiz yerinden bıçaklamıştı kızcağızı. Adam, gece, eve girip taşlıktaki küpün arkasına saklanmış. İsmet abla ile annesi komşulardan dönüp de yataklarına çekilince, saklandığı yerden çıkıp kızcağıza saldırmış derlerdi. İsmet abla varmak istemiyordu adama. Söz kesen kendisi değil, yakınlarıydı. İsmet ablayı göremedim bir daha. Bana onun hastaneye kaldırılırken kan kaybından yolda öldüğünü yıllarca söylemediler. Yıllarca taşlıklarda, mutfak köşelerinde duran küplerin arkasında, eli bıçaklı katiller saklıdır sandım. İsmet ablanın, gecenin içinde, bütün sokağı ayağa kaldıran, «yetişin, yandım!» diye dağılan sesi yıllarca kulaklarımdan gitmedi.
Sayfa 50 - Yazko Yayınları, 1.Basım, 1983
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.