Gönderi

Çoğu kez iktidar bile kendi kendini bir iktidar olarak görmemiştir ve büyük politikacıların sahip oldukları bir sır varsa o da iktidar diye bir şeyin var olmadığını biliyor olmalarıdır.İktidarın aynen bir Rönesans dönemi resmi gibi üç boyutlu bir simülasyon alanı olduğunu biliyor olmalarıdır.Eğer iktidar ayartıcı olabiliyorsa bunun nedeni (naif gerçekçi bir politika anlayışına sahip olanlar böyle bir şeyi asla kabul etmeyeceklerdir) iktidarın bir simülakr oluşu,göstergelere dönüşebilme özelliği ve göstergeler aracılığıyla yaratılabilmesidir (işte bu yüzden parodi,göstergelerin tersine döndürülmesi ya da gereğinden çok üretilmesi iktidarı herhangi bir güç ilişkisinden çok daha derinden etkileyebilecektir).İktidarın yokluğu adlı bu sırra ancak büyük politikacılar vakıf olabilmişlerdir.Onların yanı sıra büyük bankacılar da bu sırra vakıftırlar çünkü onlar için de paranın hiçbir anlamı yoktur,para diye bir şey yoktur. Bu aynı zamanda büyük tanrıbilimcilerin vakıf oldukları bir sırdır:Tanrı diye bir şey yoktur,Tanrı ölmüştür.Bunu bilmek onların inanılmaz bir güce sahip olmalarını sağlamaktadır.Bu sırra vakıf olan ve bu yüzden kendi kendine meydan okuyabilen bir iktidar işte o zaman gerçek anlamda egemen bir konuma sahip olabilmektedir.Bu davranış biçiminden vazgeçerek bir hakikat,bir töz, (halkın iradesini,vs.) temsil etme hakkına olduğunu ileri sürmeye kalkıştığı andaysa egemenliğini yitirmekte ve karşısındakiler onu ölüme gönderecek bir meydan okuma eylemini gerçekleştirerek,iktidarı bu kendini beğenmişlik sürecinin içine hapsetmekte ve orada kendi kendini bir töz gibi görme düşüncesi yani,irrasyonel bir düşünce biçiminden kurtararak, hiçliğinin ve ölümlü bir şey olduğunun bilincine varıncaya kadar da bu işi sürdürmektedirler.
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.