Gönderi

210 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Açıkçası söylemem gerekiyor ki şu zamana kadar okuduğum en iyi romanlardan biriydi. Tamamen kurmaca bir hayal dünyasından ne kadar çok şey çıkarılabileceğinin de bir örneğidir. Bu örnek aynı zamanda Milli Mücadeleden Kurtuluş Savaşına kadar verilmiş savaşımın en güzel tarihsel örneğini yansıtıyor. Yansıtmakla kalmıyor, bizi o dönemlere götürerek toplumun durumunu, düşünce yapısını ve tepkisini de bize aktarıyor. Bu açıdan İlya Ehrenburg'un romanları ile bir benzerlik var. Zaten bir kitap toplumu yansıtabildiği ölçüde değerlidir, edebi dil ve olayların roman şeklinde birbiriyle ilişkilendirilmesi bir yana asıl önemli olan o eserin toplumu yansıtıp yansıtmadığıdır. Eğer o eser toplumu yansıtmıyorsa istediği kadar edebi olsun aslında pek değersiz bir kitaptır. Bu kitapta ise hem edebi bir dil kullanılmış, ama asıl önemli olan toplumu yansıtmıştır. Toplumu hem de en somut haliyle yansıtmıştır. Bu yansıtmayı o kadar hissettim ki (emin olun kitabı okumayanlar okurken de aynı duyguları hissedecektir) sanki biri gelip bizi o döneme götürmüş. Kitabın bir diğer önemli avantajı da yazıldığı dönem ile kitapta anlatılan tarihsel olaylar kıyaslandığında arada pek uzun bir süre geçmemiş olmasıdır. Yani kitapta aktarılan tarihsel olaylar kitabın yazıldığı tarihte de henüz güncelliğini yitirmemiştir. Halide Edip bu kitabı Kurtuluş Savaşı henüz daha bitmemişken yazmış, Kurtuluş Savaşı'ndan 50 yıl sonra yazsaydı bize aynı duygu ve hisleri yaşatabilir miydi? O gördüğü için belki yine yazardı da bu kadar etki yaratacağını pek sanmam. Kitapta anlatılanlara gelince çok kısa bir şekilde değineceğim. Kurtuluş Savaşı'nda yaralanan Peyami savaşta bacaklarını kaybetmiş ve kafatasında da bir kurşun vardır. Kitap genel olarak Peyami'nin Hastane'de kaldığı süreden ameliyatla kafatasından kurşun çıkartılıncaya kadar olan zaman içerisindeki kendi hatıralarındaki bir takım kurgulardan oluşmaktadır. Peyami ameliyat oluncaya kadar kafasında kurduğu kişileri yazmış, o kişilerden aşk çıkarmış, mücadele ile geçen hayatını anlatmış. Peyami kitabın sonunda bu ameliyat sırasında hayatını kaybetmiştir ve sonradan bu yazıları doktorlar incelemişler ancak yazılarda belirtilen karakterler gerçekte yaşamamaktadırlar. Peyami yazılarında olmayan karakterler üzerinden bir kurgu yaratıp aynı zamanda kendi hayatını da o kurguladığı kişiler ile birlikte tanıtmıştır. Halbuki biraz araştırılınca yazılarda ''arkadaşım'' dediği ya da sevdiği insanın gerçekte olmadığı görülmüştür. Doktorlar bu konuyla ilgili beynindeki kurşunun hayal görmesine sebep olduğunu söylemişler. Kitabın esas içeriğini ise Peyami'nin o hatıra yazıları oluşturmuş. O yazılar üzerinden bir roman ortaya çıkarılmış ve bu yüzden daha çok birinci tekil kişi ağzıyla yazılmış bir roman olup kahraman bakış açısıyla (anlatıcı aynı zamanda olayın kahramanlarından biridir) yazılmıştır. Dilinin de fazlasıyla edebi ve ağır olduğunu düşünüyorum ama hem kitabın arka kısmında arapça ve farsça kelimelerin anlamı yazar hem de zaten bilinmeyen kelimelerin anlamlarını tahmin ederek okursanız kelime dağarcığınız gelişir. Ama bence dediğim gibi tarihsel bir olayı, toplumun psikolojisini iyi yansıttığı zaman o değerli bir eser olur .
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201923,9bin okunma
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.