Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Musa & Meursault
¶¶"Bugün annem öldü belki de dün bilmiyorum."¶¶ ¶¶"Böyle katı yürekli insan görmedim ömrümde!"¶¶ #138523020 Albert Camus
Sisifos Söyleni
Sisifos Söyleni
adlı eserine, "Gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır; intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediğinde bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermek..." şeklinde başlar. Yabancı adlı en çok okunan eserinde de aslında merkezde yine bu soru bulunmaktadır. Evet, okuyan pek çok insanın ve hatta okumayan pek çok insanın Yabancı hakkında ilk ve en çok duyduğu, akıllarında en çok yer eden nokta, annesi ölen bir kişinin kayıtsızlığı oluyor, hatta bunu, "annesi ölen bir kişinin son derece acımasız kayıtsızlığı" şeklinde daha abartılı şekilde belirtenler de olabilir. Ama ben, burada "anne"yi, "hayat"ın temsili olarak görüyorum. Bu durumda, Meursault'un kayıtsız hali, bir kişi olan anneye değil, hayatın kendisine karşı olmaktadır. Meursault, sıradan bir işte çalışan sıradan bir insan gibi görünür. Son derece sessizdir, bunun nedeni olarak, konuşacak bir şeyin olmadığını gösterir. Ancak Camus, Sisifos Söyleni'nde "Uyumsuz insan için, açıklamak ve çözmek değil, duymak ve betimlemek söz konusudur artık. Her şey açık görüşlü ilgisizlikle başlar." diyerek aslında Meursault'u tarif eder. Yabancı'da ise onun adım adım ilgisizliği, giderek daha çok açık görüşlü bir noktaya gelecektir. Zeki Demirkubuz' un" Yazgı" filmini izleyenler bilir ki oradaki Musa da aslında
Yabancı
Yabancı
kitabından uyarlanan Meursault'un vücut bulmuş halidir. Çoğu replik de zaten kitapla eşdeğerdir. Annesinin ölümüyle açılan kitap , üç bölümden oluşur. İlk bölümde Meursault’un bakımevine gidip annesinin cenazesini aldığı süreç içerisinde, annesinin ölümü karşısındaki soğukkanlılığı ve de cenazesinin önünde sütlü kahve içmesine kadarki süreç anlatılır. Romanın ikinci bölümünde ise, annesinin ölümünden bir süre sonra bulduğu Marie isimli sevgilisi Marie, ve de birkaç gün sonra tanıştığı çapkın Raymond ile beraber yaşanılan birtakım olaylar sonucunda Arap bir adamı Meursault’un öldürme süreci anlatılırken, romanın son bölümünde ise Meursault’un mahkemede yaşadıkları antarılır.Kitapta Meursault’un mahkemedeki süreci bizlere giderek onun suçlanmasının adam öldürmekten değil de, annesinin ölümüne üzülmediği, gözyaşı dökmediği, önünde sütlü kahvesi içmesi gibi, 
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
tabiriyle “sürü” gibi davranmaması sebebiyle olduğunu görürüz. Ancak filmde Musa ise, Meursault karakterinden de öte, annesinin öldüğünü fark ettiği gün ne yapacağını bilmeden kayıtsızca işe gidip, her şeye “Benim için fark etmez” diyen ve de işlemediği bir adam öldürme suçuna karşılık o suçun üzerine atılışına yıllarca kayıtsız kalan bir karakterdir. Yine iki karakterin de ortak yanı Tanrıya olan inançsızlığıdır. Camus, Meursault 'un tüm ahlak normlarını yıkan, okuyucuya nefretle karışık bir sempati uyandıran karakteri üzerinde bir çözümleme yapmayı amaçlamaktadır. Keza aynı hisleri Musa içinde söyleyebiliriz. Bu iki karakterin modern bireyin toplumsal kuralları gözetmeden var olması mümkün müdür? Beklenmedik tavır ve davranışlar toplumca nasıl algılanır? Aslında Nihilist bir tavır içindedirler ikisi de, acı ve çatışmanın var olduğu yaşamı kabul edememe halini anlatır biz okuyuculara... "Acımasız bir canavar" olarak nitelenen Meursault. Peki O gerçekten böyle tanımlanmayı hak ediyor mu?! Pek çok insanın cevabı "Evet." olacaktır ya da en azından "Hayır ama…" olacaktır. Ancak gözden kaçan önemli bir nokta, acılarımızı bile nasıl yaşayacağımızın kararını bizim veremiyor oluşumuzdur! Bir üzüntü duymuyorsun ama duyuyor gibi göstermelisin; ağlayamıyorsun ama ağlamış gibi gözükmelisin; uykun çok gelmiştir ve annenin ölüm haberi yeni gelmiş olmasına rağmen gidip uyumuşsundur ama ertesi gün bunun aksini yapmış gibi davranmalısın… Yani, toplum senden nasıl davranmanı bekliyorsa, o şekilde davranmalısın. Peki gerçekten neden bunun zorundayız? Neden dünya üzerindeki her insan, annesinin ölümüne birebir aynı veya benzer tepkileri vermek zorunda? Kim koyuyor bu kuralları, adetleri? Ve en önemlisi, bu kurallar ve adetlere uymak için kendimizi zorlarken, aslında kendimizden giderek uzaklaşmamız ve bilincimizde hasarlar oluşturarak birer otomat haline gelmemiz ve bunun doğal sonucu olarak özgürlüğümüzü yitirmemizi... Ve eminim ki pek çok kişi şiddetle karşı çıkacaktır ancak bence o kadar da kesin konuşmamak veya kesin tepkiler vermemek gerekir. En basitinden ve iyimserinden, annenizin veya babanızın acılar çeken bir hastalıktan muzdarip olmasındansa ölmesini istemez misiniz? En azından kısa bir anlığına? "İstemem!" diyorsanız, neden? Onun/onlar için mi yoksa kendiniz için mi? Peki, çok acılı bir hastalık durumunu da geçelim, yani işi biraz daha "acımasız" hale getirelim. Annenizin kulağı ağır duymaya başlamış ve alışamadığı için işitme cihazını da takmamakta ve sizden uzakta yaşamaktadır ya da birlikte yaşıyor olmanıza karşın, ilişkiniz sıcak değildir. Sıcak değilken illa kavga etmenizi kastetmiyorum, bilakis kavga ilişkiyi canlı tutar, bu nedenle sadece birbirinizle iletişiminizin abartılmayacak, sıradan nedenlerden dolayı koptuğunu hayal edin, bununla birlikte, kısa süreliğine bir araya geldiğinizdeyse zaten o sizi duymadığı için bir sohbet de edemiyorsunuz. Herkes de bilir ki, insanı diğer insanlara bağlayan iletişimidir ve bu iletişimin canlılığıdır. Bu canlılık yitirildiği vakit, en yakınınız olan anneniz bile söz konusu olsa, ona yabancılaşmaya başlarsınız. Meursault'un dediği üzere, ¶¶Kafaca, vücutça sağlam bütün insanlar sevdiklerinin ölümünü az çok arzu etmişlerdir.¶¶ Okur kalın...
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,3bin okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
24,6bin görüntüleme
Kayaberk İpek okurunun profil resmi
Kitabı uzun süre önce okumuştum fakat incelemen tekrar okuma hissiyatı yarattı bende. En kısa zamanda da Yazgı filmini, kitabı ve Meursault'yu göz önünde bulundurarak izleyeceğim. Ayrıca kitabın 67 yapımı uyarlama bir filmi var, ben de onu sana tavsiye edeyim. Eline sağlık. ^^
Ayfer okurunun profil resmi
Ne mutlu o zaman bana, teşekkür ederim.. Size zahmet olmazsa filmin adını ya da linkini alabilir miyim? İzlenecek çok filmim biriksede kitabı yeni bitirmiş olmamdan dolayı pekişmesi daha cazip gelecektir. 🤗🍀
2 sonraki yanıtı göster
Kolera okurunun profil resmi
Harika bir meursault hayat nasıl yaşanır göstermiş biri
Ayfer okurunun profil resmi
Belki de onun kadar kayıtsız kalırsak ; yaşanılabilir bu hayat..
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Ayfer okurunun profil resmi
fullhdfilmizlesene3.org/yazgi-izle.html Filmi izlemek isteyenler için linki yukarı bırakıyorum. 😅✌🏻🍀
E. Sedrettin Hintbahar okurunun profil resmi
Detaylı, karşılaştırmalı ve ilgili bir filme de göndermeler yapan harika bir inceleme olmuş; hayran kaldım! Alanında oldukça yetkin bir otorite izlenimi edindim. Emeğiniz için teşekkür ederim. Saygı ve selamlar!
Ayfer okurunun profil resmi
Asıl değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim. Kitap-film karşılaştırmalı durumları seviyorum ; hem pekiştiriyor hem de kalıcılığı sağlamış oluyor. Saygı ve selamlar benden efendim.. 🍀
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.