Gönderi

Altını çizdiklerim.
O gün bugün yolun böyle erkeklerle sıkça kesişti.Tersini söyleyebilmeyi çok isterdim ama söyleyemem. Öğrendiğim şey şu; azıcık kızdığında, hepsinin üç aşağı beş yukarı aynı olduğunu görüyorsun. Kimileri daha cilalı, daha yıldızlı. Az buçuk - ya da epeyce - cazibeleri oluyor, insanın gözünü boyaya biliyorlar. Ama gerçekte hepsi de gazaplarını etrafa döke saça dolanan, mutsuz oğlan çocukları. Haksızlığa uğradıklarına inanıyorlar. Hak ettiklerini alamamışlar. Kimse onları yeterince sevmemiş. Sizden onları sevmenizi bekliyorlar elbette. Kucaklanmak, pışpışlamak, avutulmak istiyorlar; güvence verilmek. Ancak onlara bunları sağlamak, büyük bir hata kabul etmeleri olanaksız çünkü. Tam da gereksindikleri şeyi almaları, kabullenmeleri mümkün değil. Sonunda bu yüzden sizden nefret etmeye başlıyorlar. Bunun sonu asla gelmiyor, çünkü sizden nefret etmeye doyamıyorlar.
Sayfa 341
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.