Gönderi

Bergamalı Galenos
Galenos önde gelen bir ailenin ferdiydi ve mükemmel bir eğitimle şahsi bir servetten yararlanmıştı. Şöhretindeki yükseliş henüz Bergama'da gladyatörlere hekimlik yaparken başlamıştı. Nitekim MS 162'de Roma'ya gittiğinde göz kamaştırıcı yükselişi sürmekteydi. İmparatorun şahsi hekimi olarak görevlendirildi. Bu aynı zaman da bıraktığı etkinin kapsamını açıklamada büyük öneme sahip bir pozisyondu. Kibirli özgüveniyle Galenos kendisini her konuda bilge ilan etmişti -ideal bir hekim, filozof, dilbilimci ve biliminsanı-ve Hippokrates'in halefi olmayı hak eden tek kişi olduğunu duyurmuştu. Hippokrates'in bilgeliğinden habersiz amatörler olarak gördüğü eleştirmenler ve meslektaşları için soluk bir hor görüden başka şey hissetmiyordu. Düşmanlığını özellikle ampiristler ve metodistler şeklinde adlandırdığı iki rakip mezhebe yöneltmişti. Ayrıca Galenos yoğun bir bilgi birikimine sahipti. Ancak, kendi çağında var olan tüm bilim dallarında ansiklopedik bir uzmanlığa eriştiğini hatırladığımızda bıraktığı etkiyi kavrayabiliriz. İlaveten uzun yaşamı boyunca verimliliğini korumuş, 80'li yaşlarda bile kâtiplerine ciltlerce eserini dikte ettirmişti. Yazdığı eserlerin sadece yarısı günümüze ulaştı. Metinlerinin kaybı henüz kendisi hayattayken, 192 yılında kişisel kütüphanesini yok eden yangınla başlamıştı. Fakat sadece mevcut eserlerinin kendisi, her biri bin sayfayı bulan 12 hacimli cildi doldurabilir. Bu iki etmen (olağandışı üretkenliği ve uzun ömrü) de entelektüel önemi ve prestiji için önemlidir.
Sayfa 52
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.