Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Bir ülkenin masallarını okurken o ülkeye gitmeden oranın insanlarını tanımak isterim. Anlatıcılarının onlara sunduğu dünya gerçekliklerine ben de ortak olmak isterim. Bu kitap benim isteklerimi açıkcası karşılamadı; görmek istediğim mitler yoktu, efsanevi şahıslar yoktu, peri masalları yoktu ve Farsların ünlü şairane üslubu yerine kuru, düz bir anlatım tercih edilmiş. NEDEN?? Bu da beni doyurmadı. Çok kısa bir sürede bitirdim ve son cümleyi okuyan ben ile ilk cümleyi okuyan ben arasında bir fark yoktu maalesef :/ Kitapta 'Sabuncunun Oğlu' adlı hikaye ile 'Emin ile Gulyani' başlıklı hikayede karşımıza "gulyabani" miti çıkıyor karşımıza bunun dışında toplam 12 kısa masal olan kitabın 1/4'i fabl tadındaydı. Bunun dışında bizim divan edebiyatımızda ismi sıkça geçen kahramanlık, yiğitlik, yardımseverlik sözcükleriyle birlikte anılan ve padişaha dahi minnet etmeyen Sam’ın torunu, Zal’ın oğlu Rüstem'in 'Rüstem'in Yedi Badiresi' masalı gerçekten iyiydi. ( Necati Bey'in Divanı'nda her ne kadar zavallı ve güçsüz olarak anılsa da :D ) Bunlar dışında kitapta yorum yapacağım pek bir şey yok. Çerezlik, ufak bir kitap ve okuyucuyu yormuyor. Okuyacak olanlara iyi okumalar dilerim :)
İran Masalları
İran MasallarıAnonim · Karakarga Yayınları · 2017854 okunma
·
239 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.